9786055358532
427358
https://www.munzevikitabevi.com/ask-gelince
Aşk Gelince
69.30
Su ask denen sey, gerçekten bunca zahmete deger mi? Adele Wilson için bu sorunun cevabi gayet açikti: Elbette hayir! Kiz kardeslerinin, hayallerini süsleyen kocalari bulmak için sürüsüyle skandal ve gönül yarasina katlandiklarina sahit olmustu. Londra civarindaki onca balo da cabasi. Kendisine talip olan ilk Ingiliz lordunu kabul etmesinin nedeni buydu iste. Ayrica, onunla neden evlenmeyecekti ki? Müstakbel esi nazik biriydi, dürüsttü ve kesinlikle gereginden fazla duygusal degildi. Ondan daha delismen, daha uzun boylu, daha gizemli olan kuzeninin, yani Alcester Baronu Damien Renshaw'un tam aksiydi. Damien, kuzeninin nisanlisini bastan çikarmaya çalisacak türden bir adam olsaydi, Adele'in onu görmezden gelmesi çok daha kolay olurdu. Ancak Damien apaçik bir sekilde Adele'e karsi koymaya çalisiyor ve aniden gelisen bu usturuplu davranislari, son derece edepli bir mizaci olan genç kizi daha da kiskirtiyordu. Aslina bakilirsa Damien, Adele'in atak, neseli ve atesli bir yanini ortaya çikariyor gibiydi. Görünüse göre kader, Adele'e tam da o ask denen seyin ne demek oldugunu ögretmek üzere aglarini örmeye baslamisti… Damien, “Hiç yanlis oldugunu bildigin bir sey yaptin mi?“ diye sordu. Adele bu soruyu dikkatlice düsündü. “Pek sayilmaz. Hatalarim olmustur, elbette. Herkesin olur.““Hiç yanlis bir sey yapmak istedin mi?“Adele'in aklina, hatiralarindaki kirmizi baton sekerin görüntüsü üsüstü. Dokuz ya da on yaslarindayken, Wisconsin'deki dükkânlardan birinde bu sekerlerden görmüstü, fakat o zamanlar hiç parasi yoktu.“Çocukken bir sey çalmak istemistim,“ dedi. “Bir baton seker.““Ama çalmadin.“ Adele basini iki yana salladi. “Hayir, çalmadim.“(Tanitim Bülteninden)
Su ask denen sey, gerçekten bunca zahmete deger mi? Adele Wilson için bu sorunun cevabi gayet açikti: Elbette hayir! Kiz kardeslerinin, hayallerini süsleyen kocalari bulmak için sürüsüyle skandal ve gönül yarasina katlandiklarina sahit olmustu. Londra civarindaki onca balo da cabasi. Kendisine talip olan ilk Ingiliz lordunu kabul etmesinin nedeni buydu iste. Ayrica, onunla neden evlenmeyecekti ki? Müstakbel esi nazik biriydi, dürüsttü ve kesinlikle gereginden fazla duygusal degildi. Ondan daha delismen, daha uzun boylu, daha gizemli olan kuzeninin, yani Alcester Baronu Damien Renshaw'un tam aksiydi. Damien, kuzeninin nisanlisini bastan çikarmaya çalisacak türden bir adam olsaydi, Adele'in onu görmezden gelmesi çok daha kolay olurdu. Ancak Damien apaçik bir sekilde Adele'e karsi koymaya çalisiyor ve aniden gelisen bu usturuplu davranislari, son derece edepli bir mizaci olan genç kizi daha da kiskirtiyordu. Aslina bakilirsa Damien, Adele'in atak, neseli ve atesli bir yanini ortaya çikariyor gibiydi. Görünüse göre kader, Adele'e tam da o ask denen seyin ne demek oldugunu ögretmek üzere aglarini örmeye baslamisti… Damien, “Hiç yanlis oldugunu bildigin bir sey yaptin mi?“ diye sordu. Adele bu soruyu dikkatlice düsündü. “Pek sayilmaz. Hatalarim olmustur, elbette. Herkesin olur.““Hiç yanlis bir sey yapmak istedin mi?“Adele'in aklina, hatiralarindaki kirmizi baton sekerin görüntüsü üsüstü. Dokuz ya da on yaslarindayken, Wisconsin'deki dükkânlardan birinde bu sekerlerden görmüstü, fakat o zamanlar hiç parasi yoktu.“Çocukken bir sey çalmak istemistim,“ dedi. “Bir baton seker.““Ama çalmadin.“ Adele basini iki yana salladi. “Hayir, çalmadim.“(Tanitim Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.