9786051062549
399558
https://www.munzevikitabevi.com/bu-sofrada-ben-varim
Bu Sofrada Ben Varım
22.82
Atatürk'ün sofra hayati üzerine simdiye kadar çok konusuldu. Bu sofranin manevi gidasi ile filizlenen, beslenen, Atatürk'ün iç dünyasina nüfuz edip, onun ruhi tepkilerini yakindan izleyen insanlarin gözlem, degerlendirme ve anlatimlarinin da önüne geçerek, hatta bu sofranin felsefesini ve islevini anlamadan, olaylarin geçtigi düne göre degil, bugüne göre elestirenler, tartisanlar bile oldu, oluyor.Atatürk'ün sofrasi gerçekte, Atatürk'ün felsefesini de yansitan, Türk bagimsizlik ve devrim tarihinin genel bir portresi idi. Bu sofra, bir yeme, içme ve eglenme sofrasi degil; bir iradenin ve bir devrimin sofrasi idi. Insanlik tarafi da çok üstün olan Atatürk'ün sofrasi, büyük devrimci, büyük devlet kurucusu Atatürk'ün askerlikten siyasete ve kültüre kadar her alanda bir danisma, tartisma ve çalisma sofrasi idi. Ve bu sofra, Türk milletinin uygarlik düzeyi üstüne çikmasi hedefine ulasma çalismalarinin ana merkezi idi.Yeni Türk devletinin kurulus düsüncesi bu sofrada ortaya kondu, tartisildi. Türk yurdunun savunulmasi ve Türk milletinin kurtarilmasi çalismalari burada biçimlendi ve uygulamaya kondu. Milli egemenlik ve onun en belirgin biçimi olan Cumhuriyet'in demokratik bir Cumhuriyet olmasi da bu sofrada ele alinip tartisildi. Yurdun kalkinmasi sofranin baslica konularindan oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün kurumlari ile modern bir devlet haline gelmesi ve Türk milletinin de bütün alanlarda çagdas uygarlik düzeyinin üstüne çikarilmasi yine bu sofrada hedef olarak ele alindi. Türk milletinin tarihinin aydinlatilmasi ve yükseltilmesi, Türk dilinin sadelestirilmesi, zenginlestirilmesi ve kamuoyuna bunlarin belirtilmesi, Türk kültürünün gelistirilmesi bu sofrada konusuldu."Bu Sofrada Ben Varim", Atatürk sofrasinin 1899-1938 yillari arasinda tam kirk yil süren ünlü sofra gelenegini ve bu sofrada yasanan anilari kapsamakta ve sofrada beliren ve biçimlenen Atatürk felsefesini vermeyi amaçlamaktadir.
Atatürk'ün sofra hayati üzerine simdiye kadar çok konusuldu. Bu sofranin manevi gidasi ile filizlenen, beslenen, Atatürk'ün iç dünyasina nüfuz edip, onun ruhi tepkilerini yakindan izleyen insanlarin gözlem, degerlendirme ve anlatimlarinin da önüne geçerek, hatta bu sofranin felsefesini ve islevini anlamadan, olaylarin geçtigi düne göre degil, bugüne göre elestirenler, tartisanlar bile oldu, oluyor.Atatürk'ün sofrasi gerçekte, Atatürk'ün felsefesini de yansitan, Türk bagimsizlik ve devrim tarihinin genel bir portresi idi. Bu sofra, bir yeme, içme ve eglenme sofrasi degil; bir iradenin ve bir devrimin sofrasi idi. Insanlik tarafi da çok üstün olan Atatürk'ün sofrasi, büyük devrimci, büyük devlet kurucusu Atatürk'ün askerlikten siyasete ve kültüre kadar her alanda bir danisma, tartisma ve çalisma sofrasi idi. Ve bu sofra, Türk milletinin uygarlik düzeyi üstüne çikmasi hedefine ulasma çalismalarinin ana merkezi idi.Yeni Türk devletinin kurulus düsüncesi bu sofrada ortaya kondu, tartisildi. Türk yurdunun savunulmasi ve Türk milletinin kurtarilmasi çalismalari burada biçimlendi ve uygulamaya kondu. Milli egemenlik ve onun en belirgin biçimi olan Cumhuriyet'in demokratik bir Cumhuriyet olmasi da bu sofrada ele alinip tartisildi. Yurdun kalkinmasi sofranin baslica konularindan oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün kurumlari ile modern bir devlet haline gelmesi ve Türk milletinin de bütün alanlarda çagdas uygarlik düzeyinin üstüne çikarilmasi yine bu sofrada hedef olarak ele alindi. Türk milletinin tarihinin aydinlatilmasi ve yükseltilmesi, Türk dilinin sadelestirilmesi, zenginlestirilmesi ve kamuoyuna bunlarin belirtilmesi, Türk kültürünün gelistirilmesi bu sofrada konusuldu."Bu Sofrada Ben Varim", Atatürk sofrasinin 1899-1938 yillari arasinda tam kirk yil süren ünlü sofra gelenegini ve bu sofrada yasanan anilari kapsamakta ve sofrada beliren ve biçimlenen Atatürk felsefesini vermeyi amaçlamaktadir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.