Buhran

Edebiyat tarihimizde büyük veya önemli sanatçı olarak anılan şahsiyetlerin yanında adı az duyulmuş veya hiç duyulmamış pek çok sanatçı vardır. ... Oysa edebi değer bakımından büyük sanatçıların gerisinde kalmış öyle yazarlar vardır ki bu yazarların toplumsal gerçeklerle ilgili anlattıklarını belki de başka hiçbir kaynakta bulmak mümkün değinir. Salahaddin Enis bu bağlamda talihsiz olarak nitelendirilebilecek sanatçılardan birisidir. Yaşadığı devirde çağdaşı sanatçıların göremediği veya görüp de dile getirmediği pek çok felaketi, çirkinliği, acıyı, ahlaksızlığı, haksızlığı ve daha pek çok toplumsal felaketi bizzat görmüş, bunları eserlerinde adeta bir kamera gibi bütün hatlarıyla ortaya koymuştur. Büyük bir gözlem yeteneğine sahip olan Salahaddin Enis, yoğun ve zorlu geçen gazetecilik ve memurluk hayatında edebiyata yeteri kadar zaman ayıramamıştır. Hikâye ve romanlarında bulduğu konular son derece ilginç ve orijinal olmasına rağmen bu konuları yeterince işle(ye)memiştir. Buna rağmen onun hikâye ve romanları bir devre tanıklık etmesi bakımından son derece ilgi çekici ve önemlidir. Edebiyatımızda çok az yazar ve gazeteci dönemine tanıklık etmek bakımından onun kadar cesur ve samimidir. Umarız yeni nesiller onun roman, hikâye ve yazılarını okuyup almaları gereken dersleri alırlar. Merhum Akif'in de dediği gibi "Hiç ibret alınsaydı tarih tekerrür mü ederdi?"