9786256999633
668739
https://www.munzevikitabevi.com/fusul-l-hikme-serhi-serhu-fususi-l-hikem-1
Fusül’L-Hikme Şerhi;Şerhu Fusûsi’l-Hikem
899.00
“Allah doğruyu kâmillerin diliyle söyler, yolunu Kendisine yönelenlere ve arayanlara gösterir.”
Muhyiddîn İbn Arabî (ö. 638/1240), Şam'da iken gördüğü müjdeleyici bir rüyada Peygamber Efendimiz'in (sav) elinde bir kitapla kendisine şöyle dediğini nakletmiştir: “Bu Fusûsu'l-Hikem [Hikmetlerin Kaşları] kitabıdır. Onu al ve insanlara çıkar.” İbn Arabî için bu rüya nebevî bir emirdir ve bu emri lâyıkı ile yerine getirir.
Fusûsu'l-Hikem, tasavvuf yolunu aydınlatmak üzere yazılmış, nice hikmetler ihtiva eden ve nebevî pınardan kaynayan kıymetli bir eser olarak İslam tasavvuf ve irfanının temel metinleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Kur'ân'da ve hadislerde adı geçen yirmi yedi peygambere birtakım “hikmetler” nispet eden ve onları açıklayan yirmi yedi fasstan/bölümden oluşan Fusûs, Hz. Âdem'in hikmetiyle başlar, Hz. Muhammed'in hikmetiyle sona erer. Eser, peygamber hayatlarıyla ilgili ayet ve hadislerin vahdet-i vücûdcu bir yorumu olarak okunabilir.
İbn Arabî, tasavvuf geleneğinde hiç şüphesiz ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Füsûsu'l-Hikem de Ekberî gelenek içinde müstesna bir mevkidedir. Kayserî'nin telif ettiği bu şerh ise Fusûsu'l-Hikem şerhleri içinde muteber kabul edilmiştir. Eserin “Mukaddimeler”inde felsefî tasavvufun bütün meseleleri on iki bölümde incelenmiş, hatta şerhten ayrı olarak istinsah edilip ayrı bir risale şeklinde de neşredilmiştir.
Kayserî'nin, İbn Arabî'nin (başta vahdet-i vücûd meselesi olmak üzere) düşüncesini çok iyi kavradığı açıkça görülmekte, yaptığı atıflarla diğer eserlerine olan derin vukûfiyeti de göze çarpmaktadır. Bütün bunların yanında, üslubundaki itidal, nezahet ve ciddiyet, zihni gibi kaleminin de güçlü bir eğitimden geçtiğini göstermekte; bu meziyetleriyle Kayserî, okuyanlarda derin bir hayranlık ve saygınlık hissi bırakmaktadır.
Muhyiddîn İbn Arabî (ö. 638/1240), Şam'da iken gördüğü müjdeleyici bir rüyada Peygamber Efendimiz'in (sav) elinde bir kitapla kendisine şöyle dediğini nakletmiştir: “Bu Fusûsu'l-Hikem [Hikmetlerin Kaşları] kitabıdır. Onu al ve insanlara çıkar.” İbn Arabî için bu rüya nebevî bir emirdir ve bu emri lâyıkı ile yerine getirir.
Fusûsu'l-Hikem, tasavvuf yolunu aydınlatmak üzere yazılmış, nice hikmetler ihtiva eden ve nebevî pınardan kaynayan kıymetli bir eser olarak İslam tasavvuf ve irfanının temel metinleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Kur'ân'da ve hadislerde adı geçen yirmi yedi peygambere birtakım “hikmetler” nispet eden ve onları açıklayan yirmi yedi fasstan/bölümden oluşan Fusûs, Hz. Âdem'in hikmetiyle başlar, Hz. Muhammed'in hikmetiyle sona erer. Eser, peygamber hayatlarıyla ilgili ayet ve hadislerin vahdet-i vücûdcu bir yorumu olarak okunabilir.
İbn Arabî, tasavvuf geleneğinde hiç şüphesiz ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Füsûsu'l-Hikem de Ekberî gelenek içinde müstesna bir mevkidedir. Kayserî'nin telif ettiği bu şerh ise Fusûsu'l-Hikem şerhleri içinde muteber kabul edilmiştir. Eserin “Mukaddimeler”inde felsefî tasavvufun bütün meseleleri on iki bölümde incelenmiş, hatta şerhten ayrı olarak istinsah edilip ayrı bir risale şeklinde de neşredilmiştir.
Kayserî'nin, İbn Arabî'nin (başta vahdet-i vücûd meselesi olmak üzere) düşüncesini çok iyi kavradığı açıkça görülmekte, yaptığı atıflarla diğer eserlerine olan derin vukûfiyeti de göze çarpmaktadır. Bütün bunların yanında, üslubundaki itidal, nezahet ve ciddiyet, zihni gibi kaleminin de güçlü bir eğitimden geçtiğini göstermekte; bu meziyetleriyle Kayserî, okuyanlarda derin bir hayranlık ve saygınlık hissi bırakmaktadır.
“Allah doğruyu kâmillerin diliyle söyler, yolunu Kendisine yönelenlere ve arayanlara gösterir.”
Muhyiddîn İbn Arabî (ö. 638/1240), Şam'da iken gördüğü müjdeleyici bir rüyada Peygamber Efendimiz'in (sav) elinde bir kitapla kendisine şöyle dediğini nakletmiştir: “Bu Fusûsu'l-Hikem [Hikmetlerin Kaşları] kitabıdır. Onu al ve insanlara çıkar.” İbn Arabî için bu rüya nebevî bir emirdir ve bu emri lâyıkı ile yerine getirir.
Fusûsu'l-Hikem, tasavvuf yolunu aydınlatmak üzere yazılmış, nice hikmetler ihtiva eden ve nebevî pınardan kaynayan kıymetli bir eser olarak İslam tasavvuf ve irfanının temel metinleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Kur'ân'da ve hadislerde adı geçen yirmi yedi peygambere birtakım “hikmetler” nispet eden ve onları açıklayan yirmi yedi fasstan/bölümden oluşan Fusûs, Hz. Âdem'in hikmetiyle başlar, Hz. Muhammed'in hikmetiyle sona erer. Eser, peygamber hayatlarıyla ilgili ayet ve hadislerin vahdet-i vücûdcu bir yorumu olarak okunabilir.
İbn Arabî, tasavvuf geleneğinde hiç şüphesiz ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Füsûsu'l-Hikem de Ekberî gelenek içinde müstesna bir mevkidedir. Kayserî'nin telif ettiği bu şerh ise Fusûsu'l-Hikem şerhleri içinde muteber kabul edilmiştir. Eserin “Mukaddimeler”inde felsefî tasavvufun bütün meseleleri on iki bölümde incelenmiş, hatta şerhten ayrı olarak istinsah edilip ayrı bir risale şeklinde de neşredilmiştir.
Kayserî'nin, İbn Arabî'nin (başta vahdet-i vücûd meselesi olmak üzere) düşüncesini çok iyi kavradığı açıkça görülmekte, yaptığı atıflarla diğer eserlerine olan derin vukûfiyeti de göze çarpmaktadır. Bütün bunların yanında, üslubundaki itidal, nezahet ve ciddiyet, zihni gibi kaleminin de güçlü bir eğitimden geçtiğini göstermekte; bu meziyetleriyle Kayserî, okuyanlarda derin bir hayranlık ve saygınlık hissi bırakmaktadır.
Muhyiddîn İbn Arabî (ö. 638/1240), Şam'da iken gördüğü müjdeleyici bir rüyada Peygamber Efendimiz'in (sav) elinde bir kitapla kendisine şöyle dediğini nakletmiştir: “Bu Fusûsu'l-Hikem [Hikmetlerin Kaşları] kitabıdır. Onu al ve insanlara çıkar.” İbn Arabî için bu rüya nebevî bir emirdir ve bu emri lâyıkı ile yerine getirir.
Fusûsu'l-Hikem, tasavvuf yolunu aydınlatmak üzere yazılmış, nice hikmetler ihtiva eden ve nebevî pınardan kaynayan kıymetli bir eser olarak İslam tasavvuf ve irfanının temel metinleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Kur'ân'da ve hadislerde adı geçen yirmi yedi peygambere birtakım “hikmetler” nispet eden ve onları açıklayan yirmi yedi fasstan/bölümden oluşan Fusûs, Hz. Âdem'in hikmetiyle başlar, Hz. Muhammed'in hikmetiyle sona erer. Eser, peygamber hayatlarıyla ilgili ayet ve hadislerin vahdet-i vücûdcu bir yorumu olarak okunabilir.
İbn Arabî, tasavvuf geleneğinde hiç şüphesiz ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Füsûsu'l-Hikem de Ekberî gelenek içinde müstesna bir mevkidedir. Kayserî'nin telif ettiği bu şerh ise Fusûsu'l-Hikem şerhleri içinde muteber kabul edilmiştir. Eserin “Mukaddimeler”inde felsefî tasavvufun bütün meseleleri on iki bölümde incelenmiş, hatta şerhten ayrı olarak istinsah edilip ayrı bir risale şeklinde de neşredilmiştir.
Kayserî'nin, İbn Arabî'nin (başta vahdet-i vücûd meselesi olmak üzere) düşüncesini çok iyi kavradığı açıkça görülmekte, yaptığı atıflarla diğer eserlerine olan derin vukûfiyeti de göze çarpmaktadır. Bütün bunların yanında, üslubundaki itidal, nezahet ve ciddiyet, zihni gibi kaleminin de güçlü bir eğitimden geçtiğini göstermekte; bu meziyetleriyle Kayserî, okuyanlarda derin bir hayranlık ve saygınlık hissi bırakmaktadır.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 899,00 | 899,00 |
2 | 467,48 | 934,96 |
3 | 317,65 | 952,94 |
6 | 161,82 | 970,92 |
9 | 109,88 | 988,90 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 899,00 | 899,00 |
2 | 467,48 | 934,96 |
3 | 317,65 | 952,94 |
6 | 161,82 | 970,92 |
9 | 109,88 | 988,90 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 899,00 | 899,00 |
2 | 467,48 | 934,96 |
3 | 317,65 | 952,94 |
6 | 161,82 | 970,92 |
9 | 109,88 | 988,90 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 899,00 | 899,00 |
2 | 467,48 | 934,96 |
3 | 317,65 | 952,94 |
6 | 161,82 | 970,92 |
9 | 109,88 | 988,90 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 899,00 | 899,00 |
2 | 467,48 | 934,96 |
3 | 317,65 | 952,94 |
6 | 161,82 | 970,92 |
9 | 109,88 | 988,90 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.