9786059503501
581982
https://www.munzevikitabevi.com/hakikat-pesinde-yalin-kalem
Hakikat Peşinde Yalın Kalem
480.00
Elinizdeki eser, yazarın çeşitli ilmî toplantılarda yapmış olduğu İslam hukukuna dair mu¨zakereleri ile bazı sempozyum ve kitap tanıtım makalelerinden meydana gelmektedir.
Gu¨nu¨mu¨zde özellikle çeşitli ilmî toplantılar sırasında herhangi bir göru¨ş veya tezi sunan konuşmalara “tebliğ” (bildiri); söz konusu tebliğin u¨slubu, içeriği ve kaynakları hakkında tamamlayıcı bilgiler veren konuşmalara ise “mu¨zakere” denilmektedir. Mu¨zakereden amaç, tebliğ sahibinin ileri su¨rdu¨ğu¨ bu¨tu¨n göru¨şlerin “mutlak doğru” olarak kabul edilmesi yerine, söz konusu alanda başka göru¨ş veya tercihlerin bulunup bulunmadığını göstermek, tebliğcinin gözu¨nden kaçan bazı maddi hataları du¨zeltmek, konuyla ilgili birtakım önerilerde bulunmak ve böylece fikirlerin çarpışmasından hakikat ışığının doğmasını sağlamaktır.
Yazar yaptığı mu¨zakereler sırasında “hakkın ve hakikatin hatırı”nı en yu¨ksekte tutmaya çalışmış; bu sebeple de tebliğcilerin dinî, siyasi, sosyal veya ku¨ltu¨rel mensubiyetleri, idari veya siyasi görev ve yetkileri gibi hususların hiçbirini dikkate almadan, sadece “aklı hu¨r, vicdanı hu¨r ve irfanı hu¨r” bir bakış açısıyla, önu¨ne gelen tebliğ hakkında “doğru” bildiklerini “nezaketli” bir dil ile ifade etmeye çalışmıştır. İlmî mu¨zakerelerde çeşitli kişilerin yaşını, başını, makamını, şöhretini ve ilişkiler ağını dikkate almadan yalnızca “hakkın hatırı”nı yu¨ksek tutmak ise, sanıldığı kadar herkesin yapabileceği kolay bir iş değildir. Çu¨nku¨ bunun için daha ilk başta “yardan ve serden” geçmeyi göze almak gerekir.
Umarız ki, değerli okuyucularımız ellerindeki kitabı okurken karşılarında sadece “hakikat peşinde yalın kalem” koşan bir “hakikat fedaisi”ni bulurlar.
Gu¨nu¨mu¨zde özellikle çeşitli ilmî toplantılar sırasında herhangi bir göru¨ş veya tezi sunan konuşmalara “tebliğ” (bildiri); söz konusu tebliğin u¨slubu, içeriği ve kaynakları hakkında tamamlayıcı bilgiler veren konuşmalara ise “mu¨zakere” denilmektedir. Mu¨zakereden amaç, tebliğ sahibinin ileri su¨rdu¨ğu¨ bu¨tu¨n göru¨şlerin “mutlak doğru” olarak kabul edilmesi yerine, söz konusu alanda başka göru¨ş veya tercihlerin bulunup bulunmadığını göstermek, tebliğcinin gözu¨nden kaçan bazı maddi hataları du¨zeltmek, konuyla ilgili birtakım önerilerde bulunmak ve böylece fikirlerin çarpışmasından hakikat ışığının doğmasını sağlamaktır.
Yazar yaptığı mu¨zakereler sırasında “hakkın ve hakikatin hatırı”nı en yu¨ksekte tutmaya çalışmış; bu sebeple de tebliğcilerin dinî, siyasi, sosyal veya ku¨ltu¨rel mensubiyetleri, idari veya siyasi görev ve yetkileri gibi hususların hiçbirini dikkate almadan, sadece “aklı hu¨r, vicdanı hu¨r ve irfanı hu¨r” bir bakış açısıyla, önu¨ne gelen tebliğ hakkında “doğru” bildiklerini “nezaketli” bir dil ile ifade etmeye çalışmıştır. İlmî mu¨zakerelerde çeşitli kişilerin yaşını, başını, makamını, şöhretini ve ilişkiler ağını dikkate almadan yalnızca “hakkın hatırı”nı yu¨ksek tutmak ise, sanıldığı kadar herkesin yapabileceği kolay bir iş değildir. Çu¨nku¨ bunun için daha ilk başta “yardan ve serden” geçmeyi göze almak gerekir.
Umarız ki, değerli okuyucularımız ellerindeki kitabı okurken karşılarında sadece “hakikat peşinde yalın kalem” koşan bir “hakikat fedaisi”ni bulurlar.
Elinizdeki eser, yazarın çeşitli ilmî toplantılarda yapmış olduğu İslam hukukuna dair mu¨zakereleri ile bazı sempozyum ve kitap tanıtım makalelerinden meydana gelmektedir.
Gu¨nu¨mu¨zde özellikle çeşitli ilmî toplantılar sırasında herhangi bir göru¨ş veya tezi sunan konuşmalara “tebliğ” (bildiri); söz konusu tebliğin u¨slubu, içeriği ve kaynakları hakkında tamamlayıcı bilgiler veren konuşmalara ise “mu¨zakere” denilmektedir. Mu¨zakereden amaç, tebliğ sahibinin ileri su¨rdu¨ğu¨ bu¨tu¨n göru¨şlerin “mutlak doğru” olarak kabul edilmesi yerine, söz konusu alanda başka göru¨ş veya tercihlerin bulunup bulunmadığını göstermek, tebliğcinin gözu¨nden kaçan bazı maddi hataları du¨zeltmek, konuyla ilgili birtakım önerilerde bulunmak ve böylece fikirlerin çarpışmasından hakikat ışığının doğmasını sağlamaktır.
Yazar yaptığı mu¨zakereler sırasında “hakkın ve hakikatin hatırı”nı en yu¨ksekte tutmaya çalışmış; bu sebeple de tebliğcilerin dinî, siyasi, sosyal veya ku¨ltu¨rel mensubiyetleri, idari veya siyasi görev ve yetkileri gibi hususların hiçbirini dikkate almadan, sadece “aklı hu¨r, vicdanı hu¨r ve irfanı hu¨r” bir bakış açısıyla, önu¨ne gelen tebliğ hakkında “doğru” bildiklerini “nezaketli” bir dil ile ifade etmeye çalışmıştır. İlmî mu¨zakerelerde çeşitli kişilerin yaşını, başını, makamını, şöhretini ve ilişkiler ağını dikkate almadan yalnızca “hakkın hatırı”nı yu¨ksek tutmak ise, sanıldığı kadar herkesin yapabileceği kolay bir iş değildir. Çu¨nku¨ bunun için daha ilk başta “yardan ve serden” geçmeyi göze almak gerekir.
Umarız ki, değerli okuyucularımız ellerindeki kitabı okurken karşılarında sadece “hakikat peşinde yalın kalem” koşan bir “hakikat fedaisi”ni bulurlar.
Gu¨nu¨mu¨zde özellikle çeşitli ilmî toplantılar sırasında herhangi bir göru¨ş veya tezi sunan konuşmalara “tebliğ” (bildiri); söz konusu tebliğin u¨slubu, içeriği ve kaynakları hakkında tamamlayıcı bilgiler veren konuşmalara ise “mu¨zakere” denilmektedir. Mu¨zakereden amaç, tebliğ sahibinin ileri su¨rdu¨ğu¨ bu¨tu¨n göru¨şlerin “mutlak doğru” olarak kabul edilmesi yerine, söz konusu alanda başka göru¨ş veya tercihlerin bulunup bulunmadığını göstermek, tebliğcinin gözu¨nden kaçan bazı maddi hataları du¨zeltmek, konuyla ilgili birtakım önerilerde bulunmak ve böylece fikirlerin çarpışmasından hakikat ışığının doğmasını sağlamaktır.
Yazar yaptığı mu¨zakereler sırasında “hakkın ve hakikatin hatırı”nı en yu¨ksekte tutmaya çalışmış; bu sebeple de tebliğcilerin dinî, siyasi, sosyal veya ku¨ltu¨rel mensubiyetleri, idari veya siyasi görev ve yetkileri gibi hususların hiçbirini dikkate almadan, sadece “aklı hu¨r, vicdanı hu¨r ve irfanı hu¨r” bir bakış açısıyla, önu¨ne gelen tebliğ hakkında “doğru” bildiklerini “nezaketli” bir dil ile ifade etmeye çalışmıştır. İlmî mu¨zakerelerde çeşitli kişilerin yaşını, başını, makamını, şöhretini ve ilişkiler ağını dikkate almadan yalnızca “hakkın hatırı”nı yu¨ksek tutmak ise, sanıldığı kadar herkesin yapabileceği kolay bir iş değildir. Çu¨nku¨ bunun için daha ilk başta “yardan ve serden” geçmeyi göze almak gerekir.
Umarız ki, değerli okuyucularımız ellerindeki kitabı okurken karşılarında sadece “hakikat peşinde yalın kalem” koşan bir “hakikat fedaisi”ni bulurlar.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 480,00 | 480,00 |
2 | 249,60 | 499,20 |
3 | 169,60 | 508,80 |
6 | 86,40 | 518,40 |
9 | 58,67 | 528,00 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 480,00 | 480,00 |
2 | 249,60 | 499,20 |
3 | 169,60 | 508,80 |
6 | 86,40 | 518,40 |
9 | 58,67 | 528,00 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 480,00 | 480,00 |
2 | 249,60 | 499,20 |
3 | 169,60 | 508,80 |
6 | 86,40 | 518,40 |
9 | 58,67 | 528,00 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 480,00 | 480,00 |
2 | 249,60 | 499,20 |
3 | 169,60 | 508,80 |
6 | 86,40 | 518,40 |
9 | 58,67 | 528,00 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 480,00 | 480,00 |
2 | 249,60 | 499,20 |
3 | 169,60 | 508,80 |
6 | 86,40 | 518,40 |
9 | 58,67 | 528,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.