Kod Adı Engerek

Tugra, Hilay'in basina dayanan silahi gördügü anda bedenindeki bütün damarlardan kaninin çekildigini hissetti birden. Içine tarifsiz bir öfke doldu. Kendisine gülümseyerek bakan bu çirkin adamin gözlerine kenetledi gözlerini. Tugra'nin elindeki silahin namlusu, adamin alninin tam ortasina nisan almisti ama ikinci adam bütün planlari alt üst ediyordu. Tugra, kendince küçük bir hesap yapmaya basladi. Eger mermiyi Hilay'i tutan adamin çenesinin altina isabet ettirirse bu adam bir saniyede kendinden geçer, bes saniye içinde ölürdü. Ancak diger adam bu esnada tetige basabilirdi, söz konusu Hilay oldugu için bu düsüncesinden aninda vazgeçti. Hilay'in, bogazini sikan bu kollardan dolayi nefes almakta zorlandigi belliydi. Tugra, içinin sizladigini hissetti. Adamin, Hilay'in boynunu sikmasini kabul edemiyordu. Kin dolu gözleriyle bakti. Acaba Hilay korkuyor muydu? Karsisindaki iki silahin birisi Hilay'in kafasina, digeri kendisine dogrultulmustu. Bu durumdan bir seyler yapip kurtulmalari gerekiyordu. Acaba risk almali miydi? Ya Hilay'a bir sey olursa, ya Hilay zarar görürse? O zaman bunun hesabini asla kendisine veremezdi. Bu kim oldugu bilinmeyen adamlarin çok ciddi olduklari belli oluyordu. Dikkatini adamin gözlerinden Hilay'in gözlerine çevirdi. Karanlik bile olsa gözlerindeki parlakligi görebiliyordu. Böyle bir hâlde de olsa yine içine tarifsiz duygularin doldugunu hissediyor ve yüreginin titremesine engel olamiyordu.