9789755536248
602238
https://www.munzevikitabevi.com/matematigin-tarihi
Matematiğin Tarihi
330.00
Sayi, boyut ve biçim gibi matematigin temel unsurlarini olusturan kavramlar insan irkinin baslangicina dek uzanir. Matematigin gündelik yasamin bir sonucu olarak dogdugu bilinen bir gerçektir. “Yalnizca güçlüler ayakta kalir” söylemi, yasamsal bir ilke olarak ne kadar geçerliyse, insan irkinin devamliliginin matematik kavramlarin gelismesiyle baglantili oldugu da o kadar geçerlidir.
Aslina bakilirsa, insanoglunun var olusundan milyonlarca yil öncesinde bile bazi yasam formlarinda matematiksel anlayisin izlerine rastlanmaktadir. Dilden önce matematik vardi. Bilim ve matematik, insanlik ancak karmakarisik deneyimler içinde düsüp kalktiktan, birbiriyle ayni cisimleri gördükten, sayi ve biçim bakimindan bazi benzerliklerin farkina vardiktan sonra dogmus ve asama asama gelismistir. Ve elbette matematik tek bir kisinin, kabilenin ya da irkin bulusu degildir. Dogallikla matematik yazidan da eskidir. Bu yüzden tarih öncesi çaglarla ilgili bilgimiz, o çaglardan günümüze gelebilen el ürünü objelerle antropolojik arastirmalarin sagladigi çikarimlardan olusmaktadir.
Matematigin en ilkel kullanimi hakkindaki bilgilerimiz M.Ö. 4.000 yillarinda Nil Deltasi'nda, Firat ve Dicle irmaklarinin arasinda, Hindistan'da ve Çin'deki bitek topraklarda yeseren Antik Çag medeniyetlerinin biraktiklari resim-yazi biçimindeki ilkel kayitlardan gelmektedir. Örnegin; Pisagor öncesi Eski Babil döneminden kalan tabletlerde Pisagor teoreminin basarili bir biçimde kullanildigini ve bir tüccar olan Pisagor'un bu tarihlerden en az bin yil sonra, ticari kervanlarla Mezopotamya ve Antik Misir'a yaptigi yolculuklardan dönüste, günümüzde Yunan matematigi olarak bilinen geometrik bilgileri pazarladigini kaçimiz biliyoruz? Üstelik Tales teoremi bile bu baglamda süpheler tasimaktadir. Tipki gayet yakisiksiz bir biçimde Pascal Üçgeni olarak bilinen binom açiliminin 1048'de Iran'da dogan Hayyam tarafindan kullanilmasi, hatta 7. yy'da Çin'de bilinmesi gibi...
Hint ve Arap matematikçileri de bu bilime önemli katkilariyla ön plana çikmaktadirlar. Ayrica Avrupa'nin “Karanlik Çagi” olarak nitelenebilecek Ortaçag döneminde kaybolan birçok önemli eserin Arapça'dan batili dillere çevrilerek insanliga kazandirildigini da vurgulamak gerekir. Bir yüzyil süren bu büyük çeviri faaliyeti olmadan matematigin günümüzdeki gelismeleri kaydetmesi mümkün olmayabilirdi.
Bu kitap, matematigi sevenler tarafindan hiç süphesiz, sikilmadan okunacak bir basucu kitabi olmaya adaydir.
Aslina bakilirsa, insanoglunun var olusundan milyonlarca yil öncesinde bile bazi yasam formlarinda matematiksel anlayisin izlerine rastlanmaktadir. Dilden önce matematik vardi. Bilim ve matematik, insanlik ancak karmakarisik deneyimler içinde düsüp kalktiktan, birbiriyle ayni cisimleri gördükten, sayi ve biçim bakimindan bazi benzerliklerin farkina vardiktan sonra dogmus ve asama asama gelismistir. Ve elbette matematik tek bir kisinin, kabilenin ya da irkin bulusu degildir. Dogallikla matematik yazidan da eskidir. Bu yüzden tarih öncesi çaglarla ilgili bilgimiz, o çaglardan günümüze gelebilen el ürünü objelerle antropolojik arastirmalarin sagladigi çikarimlardan olusmaktadir.
Matematigin en ilkel kullanimi hakkindaki bilgilerimiz M.Ö. 4.000 yillarinda Nil Deltasi'nda, Firat ve Dicle irmaklarinin arasinda, Hindistan'da ve Çin'deki bitek topraklarda yeseren Antik Çag medeniyetlerinin biraktiklari resim-yazi biçimindeki ilkel kayitlardan gelmektedir. Örnegin; Pisagor öncesi Eski Babil döneminden kalan tabletlerde Pisagor teoreminin basarili bir biçimde kullanildigini ve bir tüccar olan Pisagor'un bu tarihlerden en az bin yil sonra, ticari kervanlarla Mezopotamya ve Antik Misir'a yaptigi yolculuklardan dönüste, günümüzde Yunan matematigi olarak bilinen geometrik bilgileri pazarladigini kaçimiz biliyoruz? Üstelik Tales teoremi bile bu baglamda süpheler tasimaktadir. Tipki gayet yakisiksiz bir biçimde Pascal Üçgeni olarak bilinen binom açiliminin 1048'de Iran'da dogan Hayyam tarafindan kullanilmasi, hatta 7. yy'da Çin'de bilinmesi gibi...
Hint ve Arap matematikçileri de bu bilime önemli katkilariyla ön plana çikmaktadirlar. Ayrica Avrupa'nin “Karanlik Çagi” olarak nitelenebilecek Ortaçag döneminde kaybolan birçok önemli eserin Arapça'dan batili dillere çevrilerek insanliga kazandirildigini da vurgulamak gerekir. Bir yüzyil süren bu büyük çeviri faaliyeti olmadan matematigin günümüzdeki gelismeleri kaydetmesi mümkün olmayabilirdi.
Bu kitap, matematigi sevenler tarafindan hiç süphesiz, sikilmadan okunacak bir basucu kitabi olmaya adaydir.
Sayi, boyut ve biçim gibi matematigin temel unsurlarini olusturan kavramlar insan irkinin baslangicina dek uzanir. Matematigin gündelik yasamin bir sonucu olarak dogdugu bilinen bir gerçektir. “Yalnizca güçlüler ayakta kalir” söylemi, yasamsal bir ilke olarak ne kadar geçerliyse, insan irkinin devamliliginin matematik kavramlarin gelismesiyle baglantili oldugu da o kadar geçerlidir.
Aslina bakilirsa, insanoglunun var olusundan milyonlarca yil öncesinde bile bazi yasam formlarinda matematiksel anlayisin izlerine rastlanmaktadir. Dilden önce matematik vardi. Bilim ve matematik, insanlik ancak karmakarisik deneyimler içinde düsüp kalktiktan, birbiriyle ayni cisimleri gördükten, sayi ve biçim bakimindan bazi benzerliklerin farkina vardiktan sonra dogmus ve asama asama gelismistir. Ve elbette matematik tek bir kisinin, kabilenin ya da irkin bulusu degildir. Dogallikla matematik yazidan da eskidir. Bu yüzden tarih öncesi çaglarla ilgili bilgimiz, o çaglardan günümüze gelebilen el ürünü objelerle antropolojik arastirmalarin sagladigi çikarimlardan olusmaktadir.
Matematigin en ilkel kullanimi hakkindaki bilgilerimiz M.Ö. 4.000 yillarinda Nil Deltasi'nda, Firat ve Dicle irmaklarinin arasinda, Hindistan'da ve Çin'deki bitek topraklarda yeseren Antik Çag medeniyetlerinin biraktiklari resim-yazi biçimindeki ilkel kayitlardan gelmektedir. Örnegin; Pisagor öncesi Eski Babil döneminden kalan tabletlerde Pisagor teoreminin basarili bir biçimde kullanildigini ve bir tüccar olan Pisagor'un bu tarihlerden en az bin yil sonra, ticari kervanlarla Mezopotamya ve Antik Misir'a yaptigi yolculuklardan dönüste, günümüzde Yunan matematigi olarak bilinen geometrik bilgileri pazarladigini kaçimiz biliyoruz? Üstelik Tales teoremi bile bu baglamda süpheler tasimaktadir. Tipki gayet yakisiksiz bir biçimde Pascal Üçgeni olarak bilinen binom açiliminin 1048'de Iran'da dogan Hayyam tarafindan kullanilmasi, hatta 7. yy'da Çin'de bilinmesi gibi...
Hint ve Arap matematikçileri de bu bilime önemli katkilariyla ön plana çikmaktadirlar. Ayrica Avrupa'nin “Karanlik Çagi” olarak nitelenebilecek Ortaçag döneminde kaybolan birçok önemli eserin Arapça'dan batili dillere çevrilerek insanliga kazandirildigini da vurgulamak gerekir. Bir yüzyil süren bu büyük çeviri faaliyeti olmadan matematigin günümüzdeki gelismeleri kaydetmesi mümkün olmayabilirdi.
Bu kitap, matematigi sevenler tarafindan hiç süphesiz, sikilmadan okunacak bir basucu kitabi olmaya adaydir.
Aslina bakilirsa, insanoglunun var olusundan milyonlarca yil öncesinde bile bazi yasam formlarinda matematiksel anlayisin izlerine rastlanmaktadir. Dilden önce matematik vardi. Bilim ve matematik, insanlik ancak karmakarisik deneyimler içinde düsüp kalktiktan, birbiriyle ayni cisimleri gördükten, sayi ve biçim bakimindan bazi benzerliklerin farkina vardiktan sonra dogmus ve asama asama gelismistir. Ve elbette matematik tek bir kisinin, kabilenin ya da irkin bulusu degildir. Dogallikla matematik yazidan da eskidir. Bu yüzden tarih öncesi çaglarla ilgili bilgimiz, o çaglardan günümüze gelebilen el ürünü objelerle antropolojik arastirmalarin sagladigi çikarimlardan olusmaktadir.
Matematigin en ilkel kullanimi hakkindaki bilgilerimiz M.Ö. 4.000 yillarinda Nil Deltasi'nda, Firat ve Dicle irmaklarinin arasinda, Hindistan'da ve Çin'deki bitek topraklarda yeseren Antik Çag medeniyetlerinin biraktiklari resim-yazi biçimindeki ilkel kayitlardan gelmektedir. Örnegin; Pisagor öncesi Eski Babil döneminden kalan tabletlerde Pisagor teoreminin basarili bir biçimde kullanildigini ve bir tüccar olan Pisagor'un bu tarihlerden en az bin yil sonra, ticari kervanlarla Mezopotamya ve Antik Misir'a yaptigi yolculuklardan dönüste, günümüzde Yunan matematigi olarak bilinen geometrik bilgileri pazarladigini kaçimiz biliyoruz? Üstelik Tales teoremi bile bu baglamda süpheler tasimaktadir. Tipki gayet yakisiksiz bir biçimde Pascal Üçgeni olarak bilinen binom açiliminin 1048'de Iran'da dogan Hayyam tarafindan kullanilmasi, hatta 7. yy'da Çin'de bilinmesi gibi...
Hint ve Arap matematikçileri de bu bilime önemli katkilariyla ön plana çikmaktadirlar. Ayrica Avrupa'nin “Karanlik Çagi” olarak nitelenebilecek Ortaçag döneminde kaybolan birçok önemli eserin Arapça'dan batili dillere çevrilerek insanliga kazandirildigini da vurgulamak gerekir. Bir yüzyil süren bu büyük çeviri faaliyeti olmadan matematigin günümüzdeki gelismeleri kaydetmesi mümkün olmayabilirdi.
Bu kitap, matematigi sevenler tarafindan hiç süphesiz, sikilmadan okunacak bir basucu kitabi olmaya adaydir.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330,00 | 330,00 |
2 | 171,60 | 343,20 |
3 | 116,60 | 349,80 |
6 | 59,40 | 356,40 |
9 | 40,33 | 363,00 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330,00 | 330,00 |
2 | 171,60 | 343,20 |
3 | 116,60 | 349,80 |
6 | 59,40 | 356,40 |
9 | 40,33 | 363,00 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330,00 | 330,00 |
2 | 171,60 | 343,20 |
3 | 116,60 | 349,80 |
6 | 59,40 | 356,40 |
9 | 40,33 | 363,00 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330,00 | 330,00 |
2 | 171,60 | 343,20 |
3 | 116,60 | 349,80 |
6 | 59,40 | 356,40 |
9 | 40,33 | 363,00 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330,00 | 330,00 |
2 | 171,60 | 343,20 |
3 | 116,60 | 349,80 |
6 | 59,40 | 356,40 |
9 | 40,33 | 363,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.