Mattia Pascal Sahiden Yaşadı mı Yaşamadı mı?

"Okumayi seven herkes, gelecek vaat eden yeni bir kitapla karsilasmanin heyecanini bilir. Yazmaya dair çok büyüleyici bir seyler vardir; yazmak, mükellef bir sofra gibi davetkârdir. Benim için Mattia Pascal da böyle oldu. Pirandello'nun birkaç oyununu ve öyküsünü biliyordum ama romani okuyana dek ne kadar siradisi ölçüde iyi ve özgün bir yazar oldugunu fark etmemistim."
- Charles Simic
Nobel Edebiyat Ödüllü Pirandello, trajediyle komediyi birlestiren yapitlariyla ün kazandi. Siirlerinin yani sira öyküleri, romanlari ve oyunlarinda sergiledigi tavir onu edebiyat dünyasinda daima ayri bir yere koydu. Bu kitapta da, en ünlü karakterlerinden Mattia Pascal araciligiyla, yasamin anlamini, ölümü ve ötesini, özgürlügü hatta sonsuz özgürlügün sinirlayiciligini, varolusu ve dini sorguluyor. Üstelik bunu kimi zaman neredeyse absürd denebilecek bir mizah araciligiyla yapiyor. Öldü zannedildigi için bunaltici yasaminin dayatmalarindan kurtulan ancak kendisini sinirsiz özgürlügün hapishanesinde bulan Mattia Pascal sahiden yasadi mi yasamadi mi?
"Yirminci yüzyilin üç yazari, huzursuzlugumuza, yaralarimiza ve korkularimiza ses verdiler; ayni zamanda da katharsis yoluyla kaygi ve umutsuzlugumuza kivam vererek onlarla birlikte yasamamiza yardim ettiler; kivam vermek terimini müzikal anlamda kullaniyorum, daha saf, daha kristallesmis, daha titresimli bir nota vurmak babinda. Bu üç yazar Pirandello, Kafka ve Borges'tir."
- Leonardo Sciascia