9789753970167
438511
https://www.munzevikitabevi.com/modern-alman-felsefesi
Modern Alman Felsefesi
58.00
Bilimin özgür olması gerekir. Ama olmayabilir. Tarihsel, kültürel, giderek
kişisel etmenler tarafından belirlenebilir. Bu düşüncenin köleliğidir, ve
bir olgudur. Ama bir olgu olması onu gerçek yapmaz. Ve modern Alman
felsefesi de bir olgu olmasına karşın gerçek değil, felsefenin kavramına
uygun bir felsefe değildir. Rüdiger Bubner modern, ya da daha doğrusu
çağdaş Alman felsefesinin sayısız düşünürünün emeği ile on yıllar
boyunca üretilen bir yanılgılar birikimini anlatmaya çalışmakta, ve görüngüye
kendisi bir görüngü olarak katılmaktadır. Sonuç bir yorumdur.
Felsefi düşüncenin bir tarihinin olması olgusunun bizi genellikle olduğundan
daha çok şaşırtması gerekir. Eğer bu doğru ise, o zaman felsefenin
sürekli olarak tarihsel kalması gerektiği görüşü daha da şaşırtıcı
olmalıdır. Ama eğer tarihsellik yalnızca görelilik ve dolayısıyla saçmalık
değilse, eğer tarihsel olan o denli de ereksel ise, eğer özsel olarak ussal
olan insanlığın büyümesi, estetik, moral, ve entellektüel gelişiminin
kendisi bir olgu ise, o zaman bilginin ve bilimin, estetik duyarlığın, moral
ve törel karakterin bir Tarihe gereksinmemesi şaşırtıcı, aslında saçma
olurdu. Homo sapiens mağaraya doğmak ve mağaradan Sokrates'in
gün ışığına çıkmak zorundadır çünkü bilme yetisi ile donatılı olmasına,
Doğadan daha çoğu olmasına, Tin olmasına karşın başlangıçta yalnızca
Doğadır, ve önünde kendini ne ise o yapması için, büyümesi için, kendini
kavramına uygun gerçek insan yapması, gerçeği bilerek gerçek olması
için geçmesi gereken bir Tarih vardır.
Felsefe hiç kuşkusuz insanın kendisi ile birlikte büyümektedir, ve bu şaşırtıcı
değildir. Şaşırtıcı olması gereken şey felsefe büyürken felsefecinin
büyümemesi, felsefenin bir Tarihinin olduğunu ve kendisinin sıradan
bilincinde olduğu gibi felsefi bilincinde de o tarihin bir özeti olduğunu
anlamamasıdır. Usdışının doruğu olan şey Dünya-Tini özgür istencini
kavramışken ve geleneği, despotizmi ve barbarlığı yenmek için çalışıp
çabalarken felsefecinin bilgisizliğe, bilmeme hırsına, kuşkuculuğa, nihilizme
ve pozitivizme teslim olması, giderek Heidegger ve Sartre ve başka
pekçokları durumunda gördüğümüz gibi despotizme katılmasıdır.
Aziz Yardımlı
Bilimin özgür olması gerekir. Ama olmayabilir. Tarihsel, kültürel, giderek
kişisel etmenler tarafından belirlenebilir. Bu düşüncenin köleliğidir, ve
bir olgudur. Ama bir olgu olması onu gerçek yapmaz. Ve modern Alman
felsefesi de bir olgu olmasına karşın gerçek değil, felsefenin kavramına
uygun bir felsefe değildir. Rüdiger Bubner modern, ya da daha doğrusu
çağdaş Alman felsefesinin sayısız düşünürünün emeği ile on yıllar
boyunca üretilen bir yanılgılar birikimini anlatmaya çalışmakta, ve görüngüye
kendisi bir görüngü olarak katılmaktadır. Sonuç bir yorumdur.
Felsefi düşüncenin bir tarihinin olması olgusunun bizi genellikle olduğundan
daha çok şaşırtması gerekir. Eğer bu doğru ise, o zaman felsefenin
sürekli olarak tarihsel kalması gerektiği görüşü daha da şaşırtıcı
olmalıdır. Ama eğer tarihsellik yalnızca görelilik ve dolayısıyla saçmalık
değilse, eğer tarihsel olan o denli de ereksel ise, eğer özsel olarak ussal
olan insanlığın büyümesi, estetik, moral, ve entellektüel gelişiminin
kendisi bir olgu ise, o zaman bilginin ve bilimin, estetik duyarlığın, moral
ve törel karakterin bir Tarihe gereksinmemesi şaşırtıcı, aslında saçma
olurdu. Homo sapiens mağaraya doğmak ve mağaradan Sokrates'in
gün ışığına çıkmak zorundadır çünkü bilme yetisi ile donatılı olmasına,
Doğadan daha çoğu olmasına, Tin olmasına karşın başlangıçta yalnızca
Doğadır, ve önünde kendini ne ise o yapması için, büyümesi için, kendini
kavramına uygun gerçek insan yapması, gerçeği bilerek gerçek olması
için geçmesi gereken bir Tarih vardır.
Felsefe hiç kuşkusuz insanın kendisi ile birlikte büyümektedir, ve bu şaşırtıcı
değildir. Şaşırtıcı olması gereken şey felsefe büyürken felsefecinin
büyümemesi, felsefenin bir Tarihinin olduğunu ve kendisinin sıradan
bilincinde olduğu gibi felsefi bilincinde de o tarihin bir özeti olduğunu
anlamamasıdır. Usdışının doruğu olan şey Dünya-Tini özgür istencini
kavramışken ve geleneği, despotizmi ve barbarlığı yenmek için çalışıp
çabalarken felsefecinin bilgisizliğe, bilmeme hırsına, kuşkuculuğa, nihilizme
ve pozitivizme teslim olması, giderek Heidegger ve Sartre ve başka
pekçokları durumunda gördüğümüz gibi despotizme katılmasıdır.
Aziz Yardımlı
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 58,00 | 58,00 |
2 | 30,16 | 60,32 |
3 | 20,49 | 61,48 |
6 | 10,44 | 62,64 |
9 | 7,09 | 63,80 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 58,00 | 58,00 |
2 | 30,16 | 60,32 |
3 | 20,49 | 61,48 |
6 | 10,44 | 62,64 |
9 | 7,09 | 63,80 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 58,00 | 58,00 |
2 | 30,16 | 60,32 |
3 | 20,49 | 61,48 |
6 | 10,44 | 62,64 |
9 | 7,09 | 63,80 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 58,00 | 58,00 |
2 | 30,16 | 60,32 |
3 | 20,49 | 61,48 |
6 | 10,44 | 62,64 |
9 | 7,09 | 63,80 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 58,00 | 58,00 |
2 | 30,16 | 60,32 |
3 | 20,49 | 61,48 |
6 | 10,44 | 62,64 |
9 | 7,09 | 63,80 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.