9786054787142
430830
https://www.munzevikitabevi.com/modern-bireyciligin-mitleri-faust-don-quijote-don-juan-robinson-crusoe
Modern Bireyciliğin Mitleri Faust, Don Quijote, Don Juan, Robinson Crusoe
80.00
Özgün hikâyelere bakildiginda, Faust, Don Quijote ve Don Juan karakterlerinin nihai kaderleri, kendi dönemlerinin bireycilik karsitligini yansitmaktadir: Faust ve Don Juan, cehennem atesinde kavrulmakla cezalandirilirken, Don Quijote elaleme maskara olacaktir. Bu üçü, bireyciligin ilerici dürtüsünü temsil etmektedir; ki bu dürtü, toplumun onaylamayisi yüzünden, bireyciligi baski altina sokmustu. Aradan geçen yüzyilin ardindan bu kez de Defoe'nun Robinson Crusoe'su bireyi daha çok öne çikartacakti; gerçi o da Crusoe'nun yalnizliginin, aslinda babasina karsi geldigi için bir ceza oldugunu söylüyordu.Ian Watt bu kitapta, çagdas dünyanin dört mitini irdeliyor; bu mitlerin hepsi XVI. ila XVIII. yüzyilda yaratilmistir, yani tarihsel bakimdan yeni olan bir toplumun seçkin eserleridir. Watt, Faust (1587), Don Quijote (1605) ve Don Juan'in (yaklasik 1620) özgün hikâyelerinin, bu üç karakteri hiç pohpohlamadigini söylerken, bir yandan da, iki yüzyil sonra ortaya çikan Romantik dönemde, bu karakterlerin takdire sayan kisiler, hatta kahraman olarak nasil yeniden yaratildigini gösteriyor. Robinson Crusoe (1719) ise dinî, ekonomik ve toplumsal yeni tutumlarin temsilcisi olarak görülüyor.Söz konusu bu dört mit de, çogunlukla büyük yazarlar (Rousseau, Goethe, Byron, Dostoyevski) tarafindan dönüstürülmüs ve bu yazarlarin bireyciligi öne çikarmasiyla birlikte tüm dünyada daha çok talep görmeye baslamis; böylece bu ibret masallari, halk arasinda ragbet gören seküler mitlere dönüsmüstü. Bu degisikligin sebebi kismen bireyciligin kültürel ve siyasi ürün haline gelmesidir, fakat mitin kendisinin bir kavrama dönüsüp, insanlari yönlendirme becerisine kavusmasi da ayni derecede önemli bir sebeptir. Günümüzde bu dört mit sahsiyeti itibarlarini korumakta; ancak kitlesel eglence endüstrisi (radyo, televizyon, filmler) zaman ve etki bakimindan bunlara epey rakip dogurdugu için güçleri de azalmaktadir.Bu dört sahsiyet, modern dönemin bireycilik sorunlarini göz önüne sermektedir: yalnizlik, narsisizm, benlik ile toplum çatismasi. Bunlardan hiçbiri ne evlidir ne de kadinlarla uzun süreli iliskiler yasar; en yakin arkadaslariysa erkek usaklaridir. Mefistofeles, Sancho Panza, Catalinon ve Cuma, kendi ikincil rollerine sonuna kadar sadik kalip bu durumdan hiç yakinmaz, yani kusursuz bir usak gibi davranirlar. Bu da bize o dört sahsiyetin benmerkezci oldugunu gösteriyor. Her biri, kim olmasi gerektigine dair kendi görüsünün pesinden giderken, aklimiza bir kahraman olarak kendi kisiligine ve ideallerini yansittigi topluma dair ciddi sorular ortaya koymaktalar.
Özgün hikâyelere bakildiginda, Faust, Don Quijote ve Don Juan karakterlerinin nihai kaderleri, kendi dönemlerinin bireycilik karsitligini yansitmaktadir: Faust ve Don Juan, cehennem atesinde kavrulmakla cezalandirilirken, Don Quijote elaleme maskara olacaktir. Bu üçü, bireyciligin ilerici dürtüsünü temsil etmektedir; ki bu dürtü, toplumun onaylamayisi yüzünden, bireyciligi baski altina sokmustu. Aradan geçen yüzyilin ardindan bu kez de Defoe'nun Robinson Crusoe'su bireyi daha çok öne çikartacakti; gerçi o da Crusoe'nun yalnizliginin, aslinda babasina karsi geldigi için bir ceza oldugunu söylüyordu.Ian Watt bu kitapta, çagdas dünyanin dört mitini irdeliyor; bu mitlerin hepsi XVI. ila XVIII. yüzyilda yaratilmistir, yani tarihsel bakimdan yeni olan bir toplumun seçkin eserleridir. Watt, Faust (1587), Don Quijote (1605) ve Don Juan'in (yaklasik 1620) özgün hikâyelerinin, bu üç karakteri hiç pohpohlamadigini söylerken, bir yandan da, iki yüzyil sonra ortaya çikan Romantik dönemde, bu karakterlerin takdire sayan kisiler, hatta kahraman olarak nasil yeniden yaratildigini gösteriyor. Robinson Crusoe (1719) ise dinî, ekonomik ve toplumsal yeni tutumlarin temsilcisi olarak görülüyor.Söz konusu bu dört mit de, çogunlukla büyük yazarlar (Rousseau, Goethe, Byron, Dostoyevski) tarafindan dönüstürülmüs ve bu yazarlarin bireyciligi öne çikarmasiyla birlikte tüm dünyada daha çok talep görmeye baslamis; böylece bu ibret masallari, halk arasinda ragbet gören seküler mitlere dönüsmüstü. Bu degisikligin sebebi kismen bireyciligin kültürel ve siyasi ürün haline gelmesidir, fakat mitin kendisinin bir kavrama dönüsüp, insanlari yönlendirme becerisine kavusmasi da ayni derecede önemli bir sebeptir. Günümüzde bu dört mit sahsiyeti itibarlarini korumakta; ancak kitlesel eglence endüstrisi (radyo, televizyon, filmler) zaman ve etki bakimindan bunlara epey rakip dogurdugu için güçleri de azalmaktadir.Bu dört sahsiyet, modern dönemin bireycilik sorunlarini göz önüne sermektedir: yalnizlik, narsisizm, benlik ile toplum çatismasi. Bunlardan hiçbiri ne evlidir ne de kadinlarla uzun süreli iliskiler yasar; en yakin arkadaslariysa erkek usaklaridir. Mefistofeles, Sancho Panza, Catalinon ve Cuma, kendi ikincil rollerine sonuna kadar sadik kalip bu durumdan hiç yakinmaz, yani kusursuz bir usak gibi davranirlar. Bu da bize o dört sahsiyetin benmerkezci oldugunu gösteriyor. Her biri, kim olmasi gerektigine dair kendi görüsünün pesinden giderken, aklimiza bir kahraman olarak kendi kisiligine ve ideallerini yansittigi topluma dair ciddi sorular ortaya koymaktalar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.