9786054822096
433821
https://www.munzevikitabevi.com/nietzsche-8
Nietzsche
25.00
Olaganüstü yetenekli bir insan olan Nietzsche, bir kültür psikologu, bir estetikçi ve ahlâkçidir. Aydinlanmayi asmis bir aydinlanma karsiti, tutkulu bir ateisttir. Aforizmalarinda muhalifligin bütün unsurlarini bulmak mümkündür. Geleneklerin de, ideolojilerin de birey üstündeki totaliterligine karsi durur.
Bütün baskici geleneklerden-ideolojilerden ve dinden bile siyrilmayi vazeder özgürlesmis insana. Çok iyi tanidigi ve reddettigi kendi dini olan Hiristiyanligin, her dinden Tanri'nin yerine, içinde daha yeni yasamaya basladigi kapitalizmin mustuladigi özgürlükleri koyar.
Nietzsche felsefesinin merkezinde bütün ideolojik itirazlari, bütün ideolojik tutumlari yerle bir eden karsi konulmaz Özgürlük kavrami yer alir. Ama etik ve estetikle dolu aforizmalarindaki "özgürlük", toplumdan ayri bir baski aygiti olarak mülkiyet ve ayricaliklar düzeni içindeki yerini muhafaza etmektedir. Kendi sinifinin militanlari olan ve istedigi gibi bir hayat sürme hakkini talep eden burjuva entelektüellere özgü bir etik sunar daima. Düsüncelerinin dügüm noktasinda, özgürlüklerin düsmani kabul ettigi sosyalizmin savusturulmasi yer alir. Bir anlamda Amerikan yüzyilinin ahlâkî ideolojisini önceler.
Aforizmalarinda târif ettigi estetik ve etik ilkeler, birey özgürlügünü arar, savunur durur. Elbette, estetik, etik ideolojilerde yankilanan özgürlük fikri, içtenlikli bir umutsuzluk halindeki onurlu entelektüellerde bir baskaldiri havasina dönüsür.
Bu nedenle kültürel dünyada yasamakta olan entelektüellerin çok genis bir çevresini kucaklayabilmektedir, onlarin toplumla, devletle ilgili sorunlarini zeki aforizmalarla aydinlatabilmektedir; aforizmalarinda dile getirdikleriyle gayri memnun entelektüellerin baskaldiran içgüdülerini asiri devrimci gibi gözüken jestlerle doyuma ulastirabilmektedir.
Bütün baskici geleneklerden-ideolojilerden ve dinden bile siyrilmayi vazeder özgürlesmis insana. Çok iyi tanidigi ve reddettigi kendi dini olan Hiristiyanligin, her dinden Tanri'nin yerine, içinde daha yeni yasamaya basladigi kapitalizmin mustuladigi özgürlükleri koyar.
Nietzsche felsefesinin merkezinde bütün ideolojik itirazlari, bütün ideolojik tutumlari yerle bir eden karsi konulmaz Özgürlük kavrami yer alir. Ama etik ve estetikle dolu aforizmalarindaki "özgürlük", toplumdan ayri bir baski aygiti olarak mülkiyet ve ayricaliklar düzeni içindeki yerini muhafaza etmektedir. Kendi sinifinin militanlari olan ve istedigi gibi bir hayat sürme hakkini talep eden burjuva entelektüellere özgü bir etik sunar daima. Düsüncelerinin dügüm noktasinda, özgürlüklerin düsmani kabul ettigi sosyalizmin savusturulmasi yer alir. Bir anlamda Amerikan yüzyilinin ahlâkî ideolojisini önceler.
Aforizmalarinda târif ettigi estetik ve etik ilkeler, birey özgürlügünü arar, savunur durur. Elbette, estetik, etik ideolojilerde yankilanan özgürlük fikri, içtenlikli bir umutsuzluk halindeki onurlu entelektüellerde bir baskaldiri havasina dönüsür.
Bu nedenle kültürel dünyada yasamakta olan entelektüellerin çok genis bir çevresini kucaklayabilmektedir, onlarin toplumla, devletle ilgili sorunlarini zeki aforizmalarla aydinlatabilmektedir; aforizmalarinda dile getirdikleriyle gayri memnun entelektüellerin baskaldiran içgüdülerini asiri devrimci gibi gözüken jestlerle doyuma ulastirabilmektedir.
Olaganüstü yetenekli bir insan olan Nietzsche, bir kültür psikologu, bir estetikçi ve ahlâkçidir. Aydinlanmayi asmis bir aydinlanma karsiti, tutkulu bir ateisttir. Aforizmalarinda muhalifligin bütün unsurlarini bulmak mümkündür. Geleneklerin de, ideolojilerin de birey üstündeki totaliterligine karsi durur.
Bütün baskici geleneklerden-ideolojilerden ve dinden bile siyrilmayi vazeder özgürlesmis insana. Çok iyi tanidigi ve reddettigi kendi dini olan Hiristiyanligin, her dinden Tanri'nin yerine, içinde daha yeni yasamaya basladigi kapitalizmin mustuladigi özgürlükleri koyar.
Nietzsche felsefesinin merkezinde bütün ideolojik itirazlari, bütün ideolojik tutumlari yerle bir eden karsi konulmaz Özgürlük kavrami yer alir. Ama etik ve estetikle dolu aforizmalarindaki "özgürlük", toplumdan ayri bir baski aygiti olarak mülkiyet ve ayricaliklar düzeni içindeki yerini muhafaza etmektedir. Kendi sinifinin militanlari olan ve istedigi gibi bir hayat sürme hakkini talep eden burjuva entelektüellere özgü bir etik sunar daima. Düsüncelerinin dügüm noktasinda, özgürlüklerin düsmani kabul ettigi sosyalizmin savusturulmasi yer alir. Bir anlamda Amerikan yüzyilinin ahlâkî ideolojisini önceler.
Aforizmalarinda târif ettigi estetik ve etik ilkeler, birey özgürlügünü arar, savunur durur. Elbette, estetik, etik ideolojilerde yankilanan özgürlük fikri, içtenlikli bir umutsuzluk halindeki onurlu entelektüellerde bir baskaldiri havasina dönüsür.
Bu nedenle kültürel dünyada yasamakta olan entelektüellerin çok genis bir çevresini kucaklayabilmektedir, onlarin toplumla, devletle ilgili sorunlarini zeki aforizmalarla aydinlatabilmektedir; aforizmalarinda dile getirdikleriyle gayri memnun entelektüellerin baskaldiran içgüdülerini asiri devrimci gibi gözüken jestlerle doyuma ulastirabilmektedir.
Bütün baskici geleneklerden-ideolojilerden ve dinden bile siyrilmayi vazeder özgürlesmis insana. Çok iyi tanidigi ve reddettigi kendi dini olan Hiristiyanligin, her dinden Tanri'nin yerine, içinde daha yeni yasamaya basladigi kapitalizmin mustuladigi özgürlükleri koyar.
Nietzsche felsefesinin merkezinde bütün ideolojik itirazlari, bütün ideolojik tutumlari yerle bir eden karsi konulmaz Özgürlük kavrami yer alir. Ama etik ve estetikle dolu aforizmalarindaki "özgürlük", toplumdan ayri bir baski aygiti olarak mülkiyet ve ayricaliklar düzeni içindeki yerini muhafaza etmektedir. Kendi sinifinin militanlari olan ve istedigi gibi bir hayat sürme hakkini talep eden burjuva entelektüellere özgü bir etik sunar daima. Düsüncelerinin dügüm noktasinda, özgürlüklerin düsmani kabul ettigi sosyalizmin savusturulmasi yer alir. Bir anlamda Amerikan yüzyilinin ahlâkî ideolojisini önceler.
Aforizmalarinda târif ettigi estetik ve etik ilkeler, birey özgürlügünü arar, savunur durur. Elbette, estetik, etik ideolojilerde yankilanan özgürlük fikri, içtenlikli bir umutsuzluk halindeki onurlu entelektüellerde bir baskaldiri havasina dönüsür.
Bu nedenle kültürel dünyada yasamakta olan entelektüellerin çok genis bir çevresini kucaklayabilmektedir, onlarin toplumla, devletle ilgili sorunlarini zeki aforizmalarla aydinlatabilmektedir; aforizmalarinda dile getirdikleriyle gayri memnun entelektüellerin baskaldiran içgüdülerini asiri devrimci gibi gözüken jestlerle doyuma ulastirabilmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.