9789755332031
368610
https://www.munzevikitabevi.com/ortacagin-gunbatimi
Ortaçağın Günbatımı
58.65
Antik uygarligin sonu olarak kabul edilen 5. yüzyil ile Rönesans'in ortaya çiktigi 15. yüzyil arasindaki bin yillik döneme, tarih meraklisi bir Italyan din adami Medio Evo (Ortaçag) adini vermistir. Bu adlandirma çok büyük bir kabul görmüstür. Ortaçag, Rönesans döneminde ve daha sonra, bati kültürünün ve uygarliginin baslica arinma alani olmustur. Insanlarin tarih karsisinda tapinma meraklari, kusurlari, hatalarin bir ilk nedeninin bulundugu yere oldugu kadar, her türlü istenmeyen unsurun sürgüne gönderilecegi bir yere de duyduklari gereksinim, Ortaçaga böyle bir özellik kazandirmistir. Her türlü kötülügü buraya gönderen insan kendi dönemini arindirdigina inanmistir. Huizinga, bir toplumun kendini kavrama ve ifade etme biçiminin hiyerarsik terimler içinde oldugunu ortaya koyduktan sonra, sönmekte olan kültüre renginive tonunu veren sövalyaligin, geçmisin sanini yasatma kaygisi içinde nasil bir anakronizmaya düstügünü sergiliyor, bu toplumsal tabakanin kendini, aslinda, kahramanlik ve ask düsü içinde ortaya koydugunu belirtiyor. Sövalyelik tarikatlari, askerlik ve siyasette sövalyelik ülküsü stilize edilmis ask bu aska ait kurallar ve kirsal hayata olan düsüklük çok parlak bir biçimde inceleniyor.
Zenginlere duyulan kinin din seklinde ortaya çiktigini gösteren tarihçi, gerçekte, dinselligin tümüyle bu dünyaya yönelik endiselerden kaynaklandigini sergiliyor. Bunun yaninda, dinselligin biricik ifade olanagini daglamasinin yol açigi tarikat bollugunun, rekabete ve asiri dindarlasmaya, dinle ilgisi olmayan seylerin de dinsellestirilmesine neden oldugunu açikliyor. Bu kitap okundugunda, 14. ve 15. yüzyillar Bati Avrupa zihniyetiyle günümüz Türkiye'sinde kimi çevrelerde geçerli olan zihniyet kaliplari arasindaki çarpici benzerlikler sasirtici olmamalidir. Dünyayi açiklamanin yollarindan yoksun kalindiginda, düs kurmak, gerçekle hayali karistirmak kaçinilmaz olur.
(Arka Kapak)
Zenginlere duyulan kinin din seklinde ortaya çiktigini gösteren tarihçi, gerçekte, dinselligin tümüyle bu dünyaya yönelik endiselerden kaynaklandigini sergiliyor. Bunun yaninda, dinselligin biricik ifade olanagini daglamasinin yol açigi tarikat bollugunun, rekabete ve asiri dindarlasmaya, dinle ilgisi olmayan seylerin de dinsellestirilmesine neden oldugunu açikliyor. Bu kitap okundugunda, 14. ve 15. yüzyillar Bati Avrupa zihniyetiyle günümüz Türkiye'sinde kimi çevrelerde geçerli olan zihniyet kaliplari arasindaki çarpici benzerlikler sasirtici olmamalidir. Dünyayi açiklamanin yollarindan yoksun kalindiginda, düs kurmak, gerçekle hayali karistirmak kaçinilmaz olur.
(Arka Kapak)
Antik uygarligin sonu olarak kabul edilen 5. yüzyil ile Rönesans'in ortaya çiktigi 15. yüzyil arasindaki bin yillik döneme, tarih meraklisi bir Italyan din adami Medio Evo (Ortaçag) adini vermistir. Bu adlandirma çok büyük bir kabul görmüstür. Ortaçag, Rönesans döneminde ve daha sonra, bati kültürünün ve uygarliginin baslica arinma alani olmustur. Insanlarin tarih karsisinda tapinma meraklari, kusurlari, hatalarin bir ilk nedeninin bulundugu yere oldugu kadar, her türlü istenmeyen unsurun sürgüne gönderilecegi bir yere de duyduklari gereksinim, Ortaçaga böyle bir özellik kazandirmistir. Her türlü kötülügü buraya gönderen insan kendi dönemini arindirdigina inanmistir. Huizinga, bir toplumun kendini kavrama ve ifade etme biçiminin hiyerarsik terimler içinde oldugunu ortaya koyduktan sonra, sönmekte olan kültüre renginive tonunu veren sövalyaligin, geçmisin sanini yasatma kaygisi içinde nasil bir anakronizmaya düstügünü sergiliyor, bu toplumsal tabakanin kendini, aslinda, kahramanlik ve ask düsü içinde ortaya koydugunu belirtiyor. Sövalyelik tarikatlari, askerlik ve siyasette sövalyelik ülküsü stilize edilmis ask bu aska ait kurallar ve kirsal hayata olan düsüklük çok parlak bir biçimde inceleniyor.
Zenginlere duyulan kinin din seklinde ortaya çiktigini gösteren tarihçi, gerçekte, dinselligin tümüyle bu dünyaya yönelik endiselerden kaynaklandigini sergiliyor. Bunun yaninda, dinselligin biricik ifade olanagini daglamasinin yol açigi tarikat bollugunun, rekabete ve asiri dindarlasmaya, dinle ilgisi olmayan seylerin de dinsellestirilmesine neden oldugunu açikliyor. Bu kitap okundugunda, 14. ve 15. yüzyillar Bati Avrupa zihniyetiyle günümüz Türkiye'sinde kimi çevrelerde geçerli olan zihniyet kaliplari arasindaki çarpici benzerlikler sasirtici olmamalidir. Dünyayi açiklamanin yollarindan yoksun kalindiginda, düs kurmak, gerçekle hayali karistirmak kaçinilmaz olur.
(Arka Kapak)
Zenginlere duyulan kinin din seklinde ortaya çiktigini gösteren tarihçi, gerçekte, dinselligin tümüyle bu dünyaya yönelik endiselerden kaynaklandigini sergiliyor. Bunun yaninda, dinselligin biricik ifade olanagini daglamasinin yol açigi tarikat bollugunun, rekabete ve asiri dindarlasmaya, dinle ilgisi olmayan seylerin de dinsellestirilmesine neden oldugunu açikliyor. Bu kitap okundugunda, 14. ve 15. yüzyillar Bati Avrupa zihniyetiyle günümüz Türkiye'sinde kimi çevrelerde geçerli olan zihniyet kaliplari arasindaki çarpici benzerlikler sasirtici olmamalidir. Dünyayi açiklamanin yollarindan yoksun kalindiginda, düs kurmak, gerçekle hayali karistirmak kaçinilmaz olur.
(Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.