Oryantalizm / Tartışma Metinleri

Stok Kodu:
9789758717279
Boyut:
16x3
Sayfa Sayısı:
503
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%20 indirimli
330,00
264,00
9789758717279
383437
Oryantalizm / Tartışma Metinleri
Oryantalizm / Tartışma Metinleri
264.00

Edward Said'in Oryantalizm adli kitabinin yayimlanisinin ardindan Bati'daki entelektüel çevreler tuhaf bir gürültüyle uyandilar. Yabancisi olduklari bir sesti bu... Kendi üniversitelerinde yetismis, klasik kültüre hâkim, edebiyat ve filoloji uzmani olan Edward Said, Dogu ve Bati iliskilerinde yeni tezler gündeme getiriyor, "kuskusuz kendine özgü, muhalif entelüktüel bir tat katarak" Batili bilincin yansidigi aynayi kamuoyuna sunuyordu.
Ilk bakista bu cesur çikis küçümsense de, Said kati ve geleneksel bir sahayi yerinden oynatabilmeyi basardi. Artik oryantalizm, klasik dil çalismalarina vurgu yapan bir "disiplin" olmaktan çok, her geçen gün kendi içinde dönüserek, bir söylem, hükmetme geleneginin bir parçasi olarak literatürde yer etmeye basladi. Bu alanin armagan ettigi yeni cümlelerle söyleyecek olursak, Bati'nin ötekine bakisi "oryantalist bir perspektifte" dile getiriliyordu. Orta Dogu'daki sicak gelismelerin arka planinda oryantalizmin iki yüz yillik sorusu gündeme gelmekteydi.
Said, zor olani denemis, Bati'nin Dogu'ya bakisindaki terimleri tersine çevirmisti. Sömürgeciligin "kesif kollari" sadece ekonomik ve politik bir bakisla degerlendirilmiyor, edebî metinler üzerinden hareketle çarpik kareler teorik bir çerçevede isaretleniyordu. Dogu'nun nasil kesfedildigi sorusu ise can alici önemdeydi. 18. yüzyildan itibaren Bati, derin istek ve arzulariyla Dogu'yu kesfe çikarken pek de masum sayilmayacak bu kesif çabasi, beraberinde birçok seyi de götürmüstü. Chateaubriand, Lamartine, Nerval ve Flaubert'in yazilarinda hayalî bir dogu cografyasi yaratilirken veya Oryantalist ressamlarin tablolarinda egzotik ve disil kompozisyonlar kullanilirken, aslinda siradan Batili bireyin zihninde kliselerle yüklü bir Dogu imgesi insa edilmekteydi.
Bu kitapta da gösterildigi üzere, ilerleyen yillarda alanin seçkin isimleri bu "tartisma"ya dogrudan katildi. Oryantalizm, antropolojiden Balkan tarih çalismalarina kadar birçok farkli alana verimli bir sekilde hizla yayildi. Yeni okumalar isiginda yeni oryantalizmler masaya yatirildi. Kuskusuz, Türkçede bu yazilarin gündeme gelmesi Said'in degerli çabasini, "güzel" ve "sicak" anisini korumaya hizmet edecektir.

Edward Said'in Oryantalizm adli kitabinin yayimlanisinin ardindan Bati'daki entelektüel çevreler tuhaf bir gürültüyle uyandilar. Yabancisi olduklari bir sesti bu... Kendi üniversitelerinde yetismis, klasik kültüre hâkim, edebiyat ve filoloji uzmani olan Edward Said, Dogu ve Bati iliskilerinde yeni tezler gündeme getiriyor, "kuskusuz kendine özgü, muhalif entelüktüel bir tat katarak" Batili bilincin yansidigi aynayi kamuoyuna sunuyordu.
Ilk bakista bu cesur çikis küçümsense de, Said kati ve geleneksel bir sahayi yerinden oynatabilmeyi basardi. Artik oryantalizm, klasik dil çalismalarina vurgu yapan bir "disiplin" olmaktan çok, her geçen gün kendi içinde dönüserek, bir söylem, hükmetme geleneginin bir parçasi olarak literatürde yer etmeye basladi. Bu alanin armagan ettigi yeni cümlelerle söyleyecek olursak, Bati'nin ötekine bakisi "oryantalist bir perspektifte" dile getiriliyordu. Orta Dogu'daki sicak gelismelerin arka planinda oryantalizmin iki yüz yillik sorusu gündeme gelmekteydi.
Said, zor olani denemis, Bati'nin Dogu'ya bakisindaki terimleri tersine çevirmisti. Sömürgeciligin "kesif kollari" sadece ekonomik ve politik bir bakisla degerlendirilmiyor, edebî metinler üzerinden hareketle çarpik kareler teorik bir çerçevede isaretleniyordu. Dogu'nun nasil kesfedildigi sorusu ise can alici önemdeydi. 18. yüzyildan itibaren Bati, derin istek ve arzulariyla Dogu'yu kesfe çikarken pek de masum sayilmayacak bu kesif çabasi, beraberinde birçok seyi de götürmüstü. Chateaubriand, Lamartine, Nerval ve Flaubert'in yazilarinda hayalî bir dogu cografyasi yaratilirken veya Oryantalist ressamlarin tablolarinda egzotik ve disil kompozisyonlar kullanilirken, aslinda siradan Batili bireyin zihninde kliselerle yüklü bir Dogu imgesi insa edilmekteydi.
Bu kitapta da gösterildigi üzere, ilerleyen yillarda alanin seçkin isimleri bu "tartisma"ya dogrudan katildi. Oryantalizm, antropolojiden Balkan tarih çalismalarina kadar birçok farkli alana verimli bir sekilde hizla yayildi. Yeni okumalar isiginda yeni oryantalizmler masaya yatirildi. Kuskusuz, Türkçede bu yazilarin gündeme gelmesi Said'in degerli çabasini, "güzel" ve "sicak" anisini korumaya hizmet edecektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat