Piano Piano Bacaksız

'Hemen hepimizin düsü ve coskuyu olanca bagimsizligimizla yasadigimiz o çocukluk yaslarimizdan bende iz birakan insan ve olaylari yazmaya çalistim bu kitapta (...) Yarim yüzyil önce bes ile on üç yas arasi birlikte yasadigim o insanlari anlatirken onlara hiç haksizlik etmemeye çalistim. Ne anlattimsa iyi ve kötünün ötesinde, yani insanlari yargilamadan anlatmaya çalistim. Yüregimizle yasadiklarimizi ortaya koymak, düsünerek yasadiklarimizi ortaya koymaktan ne kadar da zormus.' Kemal Demirel Ikinci Dünya Savasi öncesinin karanlik günlerinde, Istanbul'da, eski zamanlarin harap konaklarinin sakinleri, yoksulluk, korku ve güvensizlik içinde birbirlerine sarilirlar. Piano Piano Bacaksiz'da, küçük bir çocugun hayal gücüyle genisleyen dünyasi, bu kuru ve renksiz, aci dolu dünyayi yutar, masumiyetiyle dipsiz kuyulardan yukariya umut isiklari çeker. Yazar Kemal Demirel'in gerçek yasamöyküsünden esinlenerek yazdigi Piano Piano Bacaksiz, gücünü iste bu umut isiklarini, kendi çocuklugundan, günümüzün çocuklarina aktarabilmesinden aliyor. Kusaklar boyu renkli karakterlerinden, sürükleyici hikâyesinden ve samimiyetinden bir sey kaybetmeyen Piano Piano Bacaksiz, bir Türk Edebiyati klasigidir. Bu klasik yapittan sinemaya uyarlanan ayni adli film de, Türk Sinemasi'nin klasikleri arasinda yerini almis; Oscar ödüllerine aday adayi olan ikinci Türk filmi olmustur.