Roma Dünyasında Ölüm-Mezarlar Ritüeller ve Öteki Dünya

“Her şey zıddıyla kaimdir” görüşü esas alındığında, hayat denilen süreçten bahsedebilmek için ölüm gerçeğini kabul etmemiz; "ölüm” kavramının dünyevi yansımalarını tanımlamamız ve incelememiz gerekmektedir. Esasında hayat (vita) ve ölüm (mors), birbirlerinin ayrılmaz parçalarıdır ve her kültürde sosyal, siyasi, şahsi ve dini alanları birbirine bağlar. Roma dünyasında da bu durum geçerlidir. Roma Dünyasında Ölüm kitabında Tuna Akçay, insanlığın en gizemli olgularından biri olan ölümün, Roma dünyevi hayatındaki göz ardı edilemeyecek yerini, görsel materyallerin de yardımıyla anlatmaktadır. Ölümün Romalılara göre nasıl bir olgu olduğu, yaşayanlarla ölümün ve ölülerin ilişkisinin ne suretle kurulduğu ve bu ilişkinin hangi ritüellerle somutlaştırıldığı Akçay'ın kitabının başlıca konularını oluşturuyor. Özellikle Roma arkeolojisi, Roma dini, pagan inançları, Roma mezarları ve ölü kültüyle ilgili çalışma yürütenlerin yanı sıra arkeoloji, dinler tarihi ve eski çağ tarihine ilgi duyanların da faydalanabileceği bir el kitabı niteliğideki bu eser, temel bir insani gerçeklik olan ölümün sosyal alana nasıl yansıdığını Roma örneği üzerinden çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.