Tanrı’'nın Doğumu

Stok Kodu:
9786055218058
Boyut:
13,5x1
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Erdinç Baş
Kağıt Türü:
2.Hamur
16,67
9786055218058
415874
Tanrı’'nın Doğumu
Tanrı’'nın Doğumu
16.67
İnsan, evrensel gerçekleri lokalize edip yerelleştirmeye bayılır. Buna verilecek o kadar örnek var ki… Ortaçağ ressamlarının Hz. İsa ilgili resimlerine baktığımızda, Ortaçağ elbiseleri içinde bir Hz. İsa ile karşılaşılır. Etiyopyanın eski kiliselerindeki duvar resimlerinde Hz. Musa, bir zenci olarak betimlenir. Topkapı sarayındaki hırka-i şerife ne denir? Elçi Hz. Muhammede ait olduğu iddia edilen bu hırka, nedense Osmanlı giyim tarzı çizgilerini anımsatır. Her insan, gerçekleri kendi koşulları içinde yorumlar. Kendine göre algıladığı gerçekleri aslından uzaklaştırır. Sonra kendine benzer şeyler söyleyenleri anlamamakta ısrar eder. Bu, çatışmaların ve savaşımların temel kaynağıdır. Dinler ve mezhepler tarihi, bunun açık göstergesidir. Ünlü düşünür Kolophonlu Ksenofes, paganları şöyle eleştirdi: Eğer öküzler, kendi tanrılarına yontular yapsaydı, kuşkusuz öküz biçiminde yaparlardı. Bu söz, insan düşleminin subjektifliğini ortaya koyar. İlkel insan, tanrıların kendisi gibi insan olduğunu düşündü. Peki, modern insan, bu kadim gelenekten kurtuldu mu? Evrensel gerçekleri kendine göre yorumlayıp yerelleştirme hastalığı eskiye oranla iyileşti. Ancak bu müzmin hastalığın insanlığı bütünüyle terk ettiği de söylenemez. O zaman ilk soru ve yanıt nasıl değerlendirilebilir? İşte müthiş bir ironiyle karşı karşıyayız. Uzaylılar, Müslüman ise bizler Müslüman mıyız? Ya da biz Müslüman isek, uzaylılar Müslüman mı? Bu yapıtta saçma gibi görülen bu ironinin aslında saçma olmadığını ürkütücü boyutlarıyla göreceğiz.
İnsan, evrensel gerçekleri lokalize edip yerelleştirmeye bayılır. Buna verilecek o kadar örnek var ki… Ortaçağ ressamlarının Hz. İsa ilgili resimlerine baktığımızda, Ortaçağ elbiseleri içinde bir Hz. İsa ile karşılaşılır. Etiyopyanın eski kiliselerindeki duvar resimlerinde Hz. Musa, bir zenci olarak betimlenir. Topkapı sarayındaki hırka-i şerife ne denir? Elçi Hz. Muhammede ait olduğu iddia edilen bu hırka, nedense Osmanlı giyim tarzı çizgilerini anımsatır. Her insan, gerçekleri kendi koşulları içinde yorumlar. Kendine göre algıladığı gerçekleri aslından uzaklaştırır. Sonra kendine benzer şeyler söyleyenleri anlamamakta ısrar eder. Bu, çatışmaların ve savaşımların temel kaynağıdır. Dinler ve mezhepler tarihi, bunun açık göstergesidir. Ünlü düşünür Kolophonlu Ksenofes, paganları şöyle eleştirdi: Eğer öküzler, kendi tanrılarına yontular yapsaydı, kuşkusuz öküz biçiminde yaparlardı. Bu söz, insan düşleminin subjektifliğini ortaya koyar. İlkel insan, tanrıların kendisi gibi insan olduğunu düşündü. Peki, modern insan, bu kadim gelenekten kurtuldu mu? Evrensel gerçekleri kendine göre yorumlayıp yerelleştirme hastalığı eskiye oranla iyileşti. Ancak bu müzmin hastalığın insanlığı bütünüyle terk ettiği de söylenemez. O zaman ilk soru ve yanıt nasıl değerlendirilebilir? İşte müthiş bir ironiyle karşı karşıyayız. Uzaylılar, Müslüman ise bizler Müslüman mıyız? Ya da biz Müslüman isek, uzaylılar Müslüman mı? Bu yapıtta saçma gibi görülen bu ironinin aslında saçma olmadığını ürkütücü boyutlarıyla göreceğiz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat