Taş Hücre

İsimlendirdiğimiz varlığın sınırları, kendi sınırlarımız, dilimizle ördüğümüz hücrenin duvarlarıdır. Örtülmüş acıyı çıplak olarak görebilme cesaretini kazanmak da zaman alır. Kimileri, çok kimse belki, kendi karanlık yüzeylerine sırt çevirirler hayatları boyunca. Kimileri, çok azı, böyle bir alanın varlığından haberdardır; tedirgin adımlarla yoklarlar bu yüzeyi. Kaçış sığınağın içinde de sürüyorsa, size kalmış tek gerçek mekân, dibi görünmeyen kör bir kuyudur. YAZAR HAKKINDA: Türker Armaner (1968) Istanbul'da doğdu. 2002 yılında Paris 8 Üniversitesi Felsefe Bölümü'nden doktora derecesi aldı, tezi 2004'te Fransa'da ANRT tarafından basıldı. Metis Edebiyat'ta üç öykü kitabı ve bir romanı yayımlanmıştır.. 2007'de yayımladığımız romanı Tahta Saplı Bıçak 2013 yılında Verlag auf dem Ruffel tarafından Almanca basıldı (Das Messer mit dem hölzernen Griff, çev. Monika Carbe). Felsefi çalışması olan Tarih ve Temsil adlı kitabı yayına hazırlık aşamasındadır (Dost Kitabevi Yayınları). Halen Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde öğretim üyesi olan Türker Armaner, LAPSUS dergisinin kurucusu ve genel yayın yönetmenidir.