9789753425186
377869
https://www.munzevikitabevi.com/turklugu-olcmek-bilimkurgusal-antropoloji-ve-turk
Türklüğü Ölçmek: Bilimkurgusal Antropoloji Ve Türk
171.00
Burada “ölçme“ ile kastedilen, pozitivist bilimin 20. yüzyil basindaki prestijinden yararlanarak insan kafatasinin, kemiklerinin, alin açikliginin ve benzeri beden parçalarinin ölçülmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulus yillarinda bu bilimkurgusal antropolojinin “bilimselligine“ dayanarak “irkin“ bir gerçek sayilmasi, gerçekmiscesine kullanilmasidir. Hiç bir insanin ayagina tam gelmeyen, masal kahramanlarina yarasir, camdan bir ayakkabidir bu tasari. Ama bu debdebeli fantastik ayakkabi (ölçü) bir ise yaramistir: Bati ile onun terimleriyle asik atabilmek, Bati karsisinda “ezeli ve ebedi bir millet“ olarak rüstünü kanitlamak, içerde ise birilerini asagilamak, etnik ve dilsel çesitliligi homojen bir kaliba dökmek... Bu ölçme tutkusunun giderek kimin daha Türk, ya da kimin daha vatansever oldugu yargilarina vardigini biliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun “vatandaslik“ temelinde oldugu iddiasinin sadece kagit üzerinde kaldigini, çünkü irkçiligin Türk milliyetçiligine sonradan dahil olmus, onu bozunduran bir sapma ya da istisna olmadigini, tersine, Türk milliyetçiliginde daha en bastan güçlü irkçi tonlar bulundugunu düsünüyor. Incelemesine konu aldigi Türk Antropoloji Mecmuasi'nin devlet destekli bir girisim olarak bunun özel bir örnegi ve kaniti oldugunu gösteriyor.
Türkiye'de irkçiligi belli bir siyasi çevreyle ve irkçi edimlerle sinirlayan, irkçiligin hiçbir zaman “örnegin Avrupa'daki gibi“ teorik ve ideolojik bir temele sahip olmadigini varsayan yaygin bir anlayis var. Bu anlayis milli kimligin kurulusunda “irk“ kavraminin oynadigi temel rolü görmezden geldigi, ya da küçümsedigi için Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çikan çesitli sonuçlari bununla iliskilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydinlatilmasi için oldugu kadar, oradan günümüze miras kalmis belirli zorluklara farkli bakilabilmesine olanak saglayacak önemli bir katki olarak yayimliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun “vatandaslik“ temelinde oldugu iddiasinin sadece kagit üzerinde kaldigini, çünkü irkçiligin Türk milliyetçiligine sonradan dahil olmus, onu bozunduran bir sapma ya da istisna olmadigini, tersine, Türk milliyetçiliginde daha en bastan güçlü irkçi tonlar bulundugunu düsünüyor. Incelemesine konu aldigi Türk Antropoloji Mecmuasi'nin devlet destekli bir girisim olarak bunun özel bir örnegi ve kaniti oldugunu gösteriyor.
Türkiye'de irkçiligi belli bir siyasi çevreyle ve irkçi edimlerle sinirlayan, irkçiligin hiçbir zaman “örnegin Avrupa'daki gibi“ teorik ve ideolojik bir temele sahip olmadigini varsayan yaygin bir anlayis var. Bu anlayis milli kimligin kurulusunda “irk“ kavraminin oynadigi temel rolü görmezden geldigi, ya da küçümsedigi için Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çikan çesitli sonuçlari bununla iliskilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydinlatilmasi için oldugu kadar, oradan günümüze miras kalmis belirli zorluklara farkli bakilabilmesine olanak saglayacak önemli bir katki olarak yayimliyoruz.
Burada “ölçme“ ile kastedilen, pozitivist bilimin 20. yüzyil basindaki prestijinden yararlanarak insan kafatasinin, kemiklerinin, alin açikliginin ve benzeri beden parçalarinin ölçülmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulus yillarinda bu bilimkurgusal antropolojinin “bilimselligine“ dayanarak “irkin“ bir gerçek sayilmasi, gerçekmiscesine kullanilmasidir. Hiç bir insanin ayagina tam gelmeyen, masal kahramanlarina yarasir, camdan bir ayakkabidir bu tasari. Ama bu debdebeli fantastik ayakkabi (ölçü) bir ise yaramistir: Bati ile onun terimleriyle asik atabilmek, Bati karsisinda “ezeli ve ebedi bir millet“ olarak rüstünü kanitlamak, içerde ise birilerini asagilamak, etnik ve dilsel çesitliligi homojen bir kaliba dökmek... Bu ölçme tutkusunun giderek kimin daha Türk, ya da kimin daha vatansever oldugu yargilarina vardigini biliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun “vatandaslik“ temelinde oldugu iddiasinin sadece kagit üzerinde kaldigini, çünkü irkçiligin Türk milliyetçiligine sonradan dahil olmus, onu bozunduran bir sapma ya da istisna olmadigini, tersine, Türk milliyetçiliginde daha en bastan güçlü irkçi tonlar bulundugunu düsünüyor. Incelemesine konu aldigi Türk Antropoloji Mecmuasi'nin devlet destekli bir girisim olarak bunun özel bir örnegi ve kaniti oldugunu gösteriyor.
Türkiye'de irkçiligi belli bir siyasi çevreyle ve irkçi edimlerle sinirlayan, irkçiligin hiçbir zaman “örnegin Avrupa'daki gibi“ teorik ve ideolojik bir temele sahip olmadigini varsayan yaygin bir anlayis var. Bu anlayis milli kimligin kurulusunda “irk“ kavraminin oynadigi temel rolü görmezden geldigi, ya da küçümsedigi için Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çikan çesitli sonuçlari bununla iliskilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydinlatilmasi için oldugu kadar, oradan günümüze miras kalmis belirli zorluklara farkli bakilabilmesine olanak saglayacak önemli bir katki olarak yayimliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun “vatandaslik“ temelinde oldugu iddiasinin sadece kagit üzerinde kaldigini, çünkü irkçiligin Türk milliyetçiligine sonradan dahil olmus, onu bozunduran bir sapma ya da istisna olmadigini, tersine, Türk milliyetçiliginde daha en bastan güçlü irkçi tonlar bulundugunu düsünüyor. Incelemesine konu aldigi Türk Antropoloji Mecmuasi'nin devlet destekli bir girisim olarak bunun özel bir örnegi ve kaniti oldugunu gösteriyor.
Türkiye'de irkçiligi belli bir siyasi çevreyle ve irkçi edimlerle sinirlayan, irkçiligin hiçbir zaman “örnegin Avrupa'daki gibi“ teorik ve ideolojik bir temele sahip olmadigini varsayan yaygin bir anlayis var. Bu anlayis milli kimligin kurulusunda “irk“ kavraminin oynadigi temel rolü görmezden geldigi, ya da küçümsedigi için Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çikan çesitli sonuçlari bununla iliskilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydinlatilmasi için oldugu kadar, oradan günümüze miras kalmis belirli zorluklara farkli bakilabilmesine olanak saglayacak önemli bir katki olarak yayimliyoruz.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 171,00 | 171,00 |
2 | 88,92 | 177,84 |
3 | 60,42 | 181,26 |
6 | 30,78 | 184,68 |
9 | 20,90 | 188,10 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 171,00 | 171,00 |
2 | 88,92 | 177,84 |
3 | 60,42 | 181,26 |
6 | 30,78 | 184,68 |
9 | 20,90 | 188,10 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 171,00 | 171,00 |
2 | 88,92 | 177,84 |
3 | 60,42 | 181,26 |
6 | 30,78 | 184,68 |
9 | 20,90 | 188,10 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 171,00 | 171,00 |
2 | 88,92 | 177,84 |
3 | 60,42 | 181,26 |
6 | 30,78 | 184,68 |
9 | 20,90 | 188,10 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 171,00 | 171,00 |
2 | 88,92 | 177,84 |
3 | 60,42 | 181,26 |
6 | 30,78 | 184,68 |
9 | 20,90 | 188,10 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.