Üçüncü Polis

James Joyce ve Samuel Beckett'la beraber Irlanda edebiyatinin Kutsal Üçlü'sünü olusturan Flann O'Brien, dogumunun yüzüncü yilinda Türk okurlariyla bulusuyor. Adi bu üçlünün hep en sonunda anilsa da 20. yüzyilin en büyük yazarlarindan biridir O'Brien. Parodi ve hicvi muzipçe kullanarak dilin anlami iletmede, hatta olusturmada üstlendigi kurgusal rolü alasagi etmesiyle ve gerçeklik dedigimiz kurgunun maskesini düsürmesiyle, Avrupa henüz postmodern kelimesini duymamisken postmodenist olmus bir yazardir o.Absürdün kinayesi olarak ancak Alice Harikalar Diyarinda'yla kiyaslanabilecek olan Üçüncü Polis bir cinayet romani, Insan ile bisikleti arasindaki hassas iliskinin öyküsü ve bitmek bilmeyen suçluluk hissinin tüyler ürpertici masalidir. Hayatini filozof De Selby'nin çalismalarina adamis olan isimsiz anlatici, parasi için ihtiyar Mathers'i öldürür. Ancak bir süre sonra kendisini ölü adamla karsi karsiya bulur. Para kutusunu arayisinda yolu bir karakola düsecek, burada hayata bakislari ve ugraslari De Selby'ninkinden de tuhaf olan iki polisle tanisacak, üçüncü polisin gizemini çözebilene dek olaganüstü seylere tanik olacaktir: Bisiklet gibi davranmaya baslayan insanlar, göreni (ya da ona dokunani) delirten imkânsiz bir renk, sonsuza dek küçülerek iç içe girmis sandiklar...Kurgusunun paradoksal yapisi ve kisir döngüsüyle hizla mekaniklesen modern dünyada makinelesen insani ele alan Üçüncü Polis, kisa sürede kültlesmis birçagdas klasik."Hakiki bir mizah duygusuna sahip, gerçek bir yazar.""Flann O'Brien'in eserlerini yeterince takdir etmezsek büyük adamlari hak etmeyen aptallariz demektir. Flann O'Brien çok büyük bir adam."Anthony Burgess