9786257083416
640917
https://www.munzevikitabevi.com/umut-evi
Umut Evi
250.00
Kesinlikle bir dip akıntısına ihtiyacı vardı. Sert esen bir poyraz, deniz dibindeki kuyudan onu çıkartıp meltem esen kıyılara vurdurmalıydı. Yoktu işte, ne bir dip akıntı, ne de sert esen bir poyraz. Deniz soğuğunda yaşamaya devam edecekti. En azından şimdilik…
Zühal, o gün çok heyecanlıydı. Sabah erkenden kalkmış, yapacağı konuşmayı defalarca gözden geçirmiş, sayısını hatırlamadığı kadar prova yapmıştı konuşma metni üzerinde. Yılların avukatıydı; sayısı binlerle ifade edilebilecek duruşmalara katılmış, savunmalar yapmış; panellerde, seminerlerde, toplantılarda konuşmuş, fakat hiçbirisi için bu kadar prova yapmamıştı.
Umut Evi açılıyordu o gün. Zühal'in yıllar önce hamisi Naciye Hanım'a verdiği sözün gerçekleştiği gündü bugün. Sabah yeniden anımsamıştı o sözü. “İyi bir hukukçu ol ki, hukukun insanlara ulaşmasını kolaylaştır! Adalet terazisinin doğru çalışmasına katkı ver! Bu ülkenin hak arayamayan kadınlarının elinden sen tut!” Kelimesi kelimesine bunları söylemişti Naciye Hanım.
Başka başka, birbirinden uzak hayatların kesiştiği noktada hep o vardı: Umut. Yıllarca umudun arkasından koşan Zühal, umut olmayı yıllar içinde öğrendi. Öğrenci, temizlikçi, profesyonel hasta bakıcılığı, yeniden öğrencilik, avukatlık, annelik ve yeniden hasta bakıcılık ama bu kez gönüllü… Bütün bunlar yaşama dairdi ve yaşamın ondan aldıklarının eksikliğini tek bir şey tamamlayabilirdi; Umut Evi…
Zühal, o gün çok heyecanlıydı. Sabah erkenden kalkmış, yapacağı konuşmayı defalarca gözden geçirmiş, sayısını hatırlamadığı kadar prova yapmıştı konuşma metni üzerinde. Yılların avukatıydı; sayısı binlerle ifade edilebilecek duruşmalara katılmış, savunmalar yapmış; panellerde, seminerlerde, toplantılarda konuşmuş, fakat hiçbirisi için bu kadar prova yapmamıştı.
Umut Evi açılıyordu o gün. Zühal'in yıllar önce hamisi Naciye Hanım'a verdiği sözün gerçekleştiği gündü bugün. Sabah yeniden anımsamıştı o sözü. “İyi bir hukukçu ol ki, hukukun insanlara ulaşmasını kolaylaştır! Adalet terazisinin doğru çalışmasına katkı ver! Bu ülkenin hak arayamayan kadınlarının elinden sen tut!” Kelimesi kelimesine bunları söylemişti Naciye Hanım.
Başka başka, birbirinden uzak hayatların kesiştiği noktada hep o vardı: Umut. Yıllarca umudun arkasından koşan Zühal, umut olmayı yıllar içinde öğrendi. Öğrenci, temizlikçi, profesyonel hasta bakıcılığı, yeniden öğrencilik, avukatlık, annelik ve yeniden hasta bakıcılık ama bu kez gönüllü… Bütün bunlar yaşama dairdi ve yaşamın ondan aldıklarının eksikliğini tek bir şey tamamlayabilirdi; Umut Evi…
Kesinlikle bir dip akıntısına ihtiyacı vardı. Sert esen bir poyraz, deniz dibindeki kuyudan onu çıkartıp meltem esen kıyılara vurdurmalıydı. Yoktu işte, ne bir dip akıntı, ne de sert esen bir poyraz. Deniz soğuğunda yaşamaya devam edecekti. En azından şimdilik…
Zühal, o gün çok heyecanlıydı. Sabah erkenden kalkmış, yapacağı konuşmayı defalarca gözden geçirmiş, sayısını hatırlamadığı kadar prova yapmıştı konuşma metni üzerinde. Yılların avukatıydı; sayısı binlerle ifade edilebilecek duruşmalara katılmış, savunmalar yapmış; panellerde, seminerlerde, toplantılarda konuşmuş, fakat hiçbirisi için bu kadar prova yapmamıştı.
Umut Evi açılıyordu o gün. Zühal'in yıllar önce hamisi Naciye Hanım'a verdiği sözün gerçekleştiği gündü bugün. Sabah yeniden anımsamıştı o sözü. “İyi bir hukukçu ol ki, hukukun insanlara ulaşmasını kolaylaştır! Adalet terazisinin doğru çalışmasına katkı ver! Bu ülkenin hak arayamayan kadınlarının elinden sen tut!” Kelimesi kelimesine bunları söylemişti Naciye Hanım.
Başka başka, birbirinden uzak hayatların kesiştiği noktada hep o vardı: Umut. Yıllarca umudun arkasından koşan Zühal, umut olmayı yıllar içinde öğrendi. Öğrenci, temizlikçi, profesyonel hasta bakıcılığı, yeniden öğrencilik, avukatlık, annelik ve yeniden hasta bakıcılık ama bu kez gönüllü… Bütün bunlar yaşama dairdi ve yaşamın ondan aldıklarının eksikliğini tek bir şey tamamlayabilirdi; Umut Evi…
Zühal, o gün çok heyecanlıydı. Sabah erkenden kalkmış, yapacağı konuşmayı defalarca gözden geçirmiş, sayısını hatırlamadığı kadar prova yapmıştı konuşma metni üzerinde. Yılların avukatıydı; sayısı binlerle ifade edilebilecek duruşmalara katılmış, savunmalar yapmış; panellerde, seminerlerde, toplantılarda konuşmuş, fakat hiçbirisi için bu kadar prova yapmamıştı.
Umut Evi açılıyordu o gün. Zühal'in yıllar önce hamisi Naciye Hanım'a verdiği sözün gerçekleştiği gündü bugün. Sabah yeniden anımsamıştı o sözü. “İyi bir hukukçu ol ki, hukukun insanlara ulaşmasını kolaylaştır! Adalet terazisinin doğru çalışmasına katkı ver! Bu ülkenin hak arayamayan kadınlarının elinden sen tut!” Kelimesi kelimesine bunları söylemişti Naciye Hanım.
Başka başka, birbirinden uzak hayatların kesiştiği noktada hep o vardı: Umut. Yıllarca umudun arkasından koşan Zühal, umut olmayı yıllar içinde öğrendi. Öğrenci, temizlikçi, profesyonel hasta bakıcılığı, yeniden öğrencilik, avukatlık, annelik ve yeniden hasta bakıcılık ama bu kez gönüllü… Bütün bunlar yaşama dairdi ve yaşamın ondan aldıklarının eksikliğini tek bir şey tamamlayabilirdi; Umut Evi…
Axess Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250,00 | 250,00 |
2 | 130,00 | 260,00 |
3 | 88,33 | 265,00 |
6 | 45,00 | 270,00 |
9 | 30,56 | 275,00 |
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250,00 | 250,00 |
2 | 130,00 | 260,00 |
3 | 88,33 | 265,00 |
6 | 45,00 | 270,00 |
9 | 30,56 | 275,00 |
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250,00 | 250,00 |
2 | 130,00 | 260,00 |
3 | 88,33 | 265,00 |
6 | 45,00 | 270,00 |
9 | 30,56 | 275,00 |
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250,00 | 250,00 |
2 | 130,00 | 260,00 |
3 | 88,33 | 265,00 |
6 | 45,00 | 270,00 |
9 | 30,56 | 275,00 |
World Kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250,00 | 250,00 |
2 | 130,00 | 260,00 |
3 | 88,33 | 265,00 |
6 | 45,00 | 270,00 |
9 | 30,56 | 275,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.