Vesaire: İkinci Yastık

Iki kisilik yatagi olan her yalnizin, iki de yastigi vardir mutlaka... Birine basini, digerine kalbini yaslar sarilirken... Yalniz yasamaya basladigi ilk günden itibaren insan, her seyi tek kisilik düsünür de yatagini çift kisilik alir nedense. Rahat uyurum bari diye ilk baslarda. Ama sonra bogar onu, iki kisi uyudugu yillardan sonra tek basina uyumaya çalismasi. Bir dönem salonda televizyon karsisinda uyur tek basina. Yavas yavas o odaya dogru yönelmeler baslar. Yatak büyüktür tamam rahat uyursun belki, ama yastik neden iki tanedir be arkadas! Biri basini koyup digeri kendini bogmak için mi... Uyuyana kadarki zaman diliminde hiçkiriklarini dindirmek için mi... Yoksa o diger yastikta sevdiginin basi, ne isi var be arkadas koca yatagin üstünde o ikinci yastigin... Aslinda ne güzelmis eskiden... Bir yastikta kocamak diye bir deyim bile var düsünsenize. Neden öyle derlermis bilir misiniz? Çünkü eskiden tek yastik olurmus yatakta. Bir yastikta uyurmus karikoca. Aralarina bir yastigin digeri ile olan mesafesi bile girmezmis 1 santim bile olsa. Bas basa, omuz omuza uyur, yorgan küçük olsa da, baslari ayri olmazmis yine de o koca yatakta. Ve küstüm yastigi derlermis eskiler bir de bunun adina. Küsünce ikinci yastik da gelirmis yataga, bas basa uyumamak adina. Ama zamanla degismis evlenmek gibi, nasil ki eskiden bahçeli evler varken, evlenmekti hayatlari birlestirmek, zamanla apartman dairelerine tasinip kat'lanmaya dönüstü ya; yastiklar da ikiye ayrilinca, düsünceler de ayrildi belki bu yüzden o askta. Keske tek yastik olsa yine yatagimizin basucunda... Hem böylelikle yalnizlar sikâyet etmez ve kizmaz belki ikinci yastigin sahibine ya da yalnizligina bu mutsuzluguyla.