Yerel Yönetimler

Yerelin güçlenmesi, ulusalda toplum(devlet) güçlenmesini saglar ve bu isbirliginde merkez-yerel bütünlügü asildir. Siyasi erk, merkezde tek karar verici ve hizmet planlayan olmamalidir. Yerel yönetimlerin kapasiteleri gelistirilmediginde, genelde kamu yönetimine, baglantili olarak da toplumun kendisine yabancilasmasi ve güvensizlik duymasi kaçinilmazdir. Kurumsal- toplumsal sorunlarin çözümünde dayanisma, aktif katilim, diyalog ve özellikle kurumlar arasi stratejik isbirligi önem tasimaktadir. Bu terimler süphesiz sihirli sözcükler degildir ancak uzlasmaci yaklasimlarda etkilidir ve gereklerini yerine getirebilecek topluluklar ile anlam kazanmaktadir. Bu baglamda basta üniversitelerimiz olmak üzere, toplumun diger yapisal unsurlarina uzlasmaci ve çözümleyici olmada aktif rol almak sorumlulugu yüklenmektedir. Yerelin basarmasi gereken önemli konu insan onuruna yakisan, kaliteli ve saglikli bir yasam çevresini saglayacak sorumlulugu olusturmaktir. Bu sorumluluk, yerelden baslayan ve ulusala açilan bir gelisimdir. Bu yapi, kültürel çesitlilikler içinde hosgörülü, yeni katilimlara açik ve bu yöndeki ilgisini sürekli ayakta tutabilen uzlasmaci bir topluluk/toplum gerektirir. Süphesiz yönetim sorumlulugunu istekle üstlenmis hükümet edenlerin de, halk tarafindan görevlendirilmisler olarak, toplumun demokratiklesmesinde sorumlulugu bulunmaktadir. Bu kitapta, kamu yönetiminde yeniden yapilanmanin dayandigi, çok ortakli kurullara dayali yönetim felsefesinin, yerel yönetimlerde ve toplumdaki yansimalarina dikkat çekilmektedir.(Tanitim Bülteninden)