Yüzbaşının Kızı

Ask, atesin ve gözyasinin diliyle konusur.
Soylu bir ailenin tek erkek evladi olan Pyotr Andreyeviç babasinin istegi üzerine subay olarak orduya yazilir. Ülkenin uzak bir kösesindeki kalede görev yapmaya baslar. Askerligi boyunca, yüzbasinin kizina duydugu
ask ile ülkeyi kasip kavuran köylü ayaklanmasinda yerine getirmesi gereken görevler arasinda çatisma yasar. O, bu çatismada hiçbir zaman cesaret ve onurun bayragini yere düsürmeyecektir.
Savasi ve aski tarihsel bir zeminde, olanca çiplakligiyla anlatan bu roman dünya edebiyatinda öncü bir rol oynamis ve pek çok büyük yazari etkisi altina almistir.
“Yüzbasinin Kizi ile karsilastirilinca bütün romanlarimiz ve büyük hikâyelerimiz yavan kaliyor. Saflik, yumusaklik, öyle bir yükseklige ulasiyor ki bu yapitta, gerçek bile yapmacik ve karikatürize edilmis gibi görünüyor... Ortaya ilk olarak gerçekten de Rus karakterleri çikiyor. Kalenin basit komutani, karisi, bayraktar, biricik topuyla kalenin kendisi, zamanin karisikligi, siradan insanlarin o alçakgönüllü büyüklügü... Bütün bunlar yalniz gerçek degil, onu da asan bir sey...”
- Gogol